Bilirkişilik ve tercümanlık yapan kişilerin yaptıkları işin gereği gerçeğe aykırı bir şekilde mütalaada bulunması durumunda bu kişiler işledikleri suç dolayısıyla Türk Ceza Kanunu bağlamında cezaya tabi tutulur.

Türk Ceza Yasası’nın 276. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma suçu; “Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiş ve bu eylem nedeniyle bilirkişi veya tercümanlara ceza verileceği hüküm altına alınmıştır.

Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurullar tarafından görevlendirilen tercümanın ifade veya belgeleri gerçeğe aykırı olarak tercüme etmesi halinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Kanun bilirkişi veya tercümanların, bilerek ve isteyerek gerçeği, yanlış olarak yansıtmalarını, yanlış tercüme yapmalarını ceza yaptırımına tabi tutmuştur. Bilirkişinin, kendi bilgi ve değerlendirmesi sonucu kanaat etmiş olduğu mütalaanın (kastı olmamasına rağmen) hatalı olması durumunda suç oluşmayacaktır.

Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık suçunun oluşması için gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık eyleminin mahkemeler gibi bazı kişi veya kurullarda yapılması gerekir.

Suç, şikâyete bağlı suçlar arasında olmadığından, gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık suçu uzlaştırmaya tabi suçlardan değildir.

Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs

Türk Ceza Kanunu’nun 277. maddesinde ise yargı görevi yapan bir kişiyi, bilirkişiyi ya da tanığı etkilemeye teşebbüs eden kişilerin cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Madde metninde, “Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüseylemi, iltimas derecesini geçmediği takdirde faile, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası şeklinde ceza verilir.

Suç nasıl oluşur?

Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu, yargı görevi yapan kişilerle bilirkişi veya tanıkla doğrudan bir ilişki kurulmasını gerekli hale getirir. Bununla birlikte, belirli bir karar vermesi için yargı görevi yapan bilirkişi, tanık vb. kişilerden gerçeğe aykırı mütalaa ya da beyanda bulunması için talepte bulunulması ile suç oluşur. Etkilemeye teşebbüs suçunda, yargı görevi yapana, bilirkişiye veya tanığa gizli bir şekilde mesaj iletilir.

Bu nedenle, söz konusu suç, serbest hareketli bir suçtur. Bu suçun oluşabilmesi için, failin belirli bir amaç doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir. Suç tanımında, “hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs” unsuruna yer verildiğinden, suçun oluşabilmesi için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkileme girişiminin hukuka aykırı olması gerekir.

Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçunun oluşması için, “yargı görevi yapanın, bilirkişinin ya da tanığın” hukuka aykırı bir şekilde kendisine yapılan bu teklifi kabul ederek bu bağlamda bir karar vermesi veya işlem tesis etmesi sonucunda gerçeğe aykırı mütalaa ya da beyanda bulunması gerekmez. Bir karar vermesi için “yargı görevi yapan bilirkişi, tanıktan” gerçeğe aykırı mütalaa ya da beyanda bulunması için talepte bulunulması suçun oluşması için gerekli ve yeterlidir.