“Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları bulunduğunu duyuyoruz. Araştırılırsın ve bize bilgi verilsin.” Meral’in yeni duyduğunu ben bir yıl önce FETÖ’cülerin fısıltı gazetesinden duymuştum. Konya’da yaşadığım için sadece Konya ismini duymuştum. Anlaşılan FETÖ’cüler her ile özel propaganda yapıyorlar. Tokat’ta Tokatlılara, Ankara’da da Ankaralılara aynı yalanı söylüyorlar…
FETÖ’nün bu tür propagandalarını biliyoruz. Değişik zamanlarda değişik konularla algı operasyonları yapıyorlar. Ama bir parti liderinin bu kadar kolay bu propagandaları dile getirmesi iyi niyetle açıklanamaz. Meral’in derdi üzüm yemek değil, devlete ve devleti yönetenlere çamur atmaktır…
Neyse Meral, “Araştırılsın ve bize bilgi verilsin” diye emir buyurmuş ya… Meral’i kırmak olmaz dedim, Konya’yı sokak sokak, dağ bayır demeden dolaştım…
Silah işlerine meraklı bazı dostlarla konuştum. “Böyle bir şey olsa duyardık. Konya ovasında bizden habersiz kuş uçmaz” dediler. Hatta Konya’nın önemli iş adamlarından birisi başından geçen ilginç bir olayı anlattı. Kadınhanı kırsalına arkadaşıyla ava gitmişler. Birkaç el ateş etmişler. Kısa bir süre sonra kır bekçileri, iş adamı ve arkadaşını gözaltına alıp karakola götürmüşler. Devlet büyüklerinin devreye girmesiyle serbest kalmışlar. Ruhsatlı av tüfeklerini de zor kurtarmışlar…
Ovada asayişin berkemal olduğunu görünce araştırmamı şehir merkezine kaydırdım…
15 Temmuz darbe girişiminden sonra düzenli olarak gittiğim “atış poligonu” çevresinde incelemelerde bulundum. Çevreyi dinledim. Poligon dışında silah sesi duymadım…
*
Müstemleke medya organlarının zaman zaman başlattığı, “Oruçta Konya’da lokantalar kapalı”, “Konya’da oruç tutmayan genci dövdüler”, “Türkiye’de en çok içki Konya’da tüketiliyor” gibi saldırılara sol görüşlü siyasi partiler ve temsilcileri de balıklama atlayarak destek vermişlerdir.
Konya’nın manevi havası, insanlarının yerli ve milli oluşları, manevi değerlere bağlılıkları müstemleke medyayı hep rahatsız etmiştir. Ancak sağcı ve milliyetçi olduğunu söyleyen bir parti liderinin Konya’ya karşı başlattığı çirkin algı operasyonuna ilk kez şahit oluyoruz.
Sağ görüşün temel dinamikleri değişmediğine göre demek ki sağcı olduğunu söyleyen Meral gibi siyasetçiler ciddi bir asimilasyona uğramış. Ya da sağcı görünüp sola hizmet etmek gibi bir görevleri var.
Meral, Konya ismini bilerek kullanmıştır. Konya’ya bilerek saldırmıştır. Çünkü Konya geçmişte olduğu gibi bugün de yerli ve milli siyaset yapan partilere %90 oranında oy veren bir şehirdir. Emperyalist Batı ve ABD saldırılarına karşı direnen AK Parti ve MHP gibi partilere böylesine büyük ve güçlü bir destek Türkiye’nin hiçbir şehrinde yoktur. Görünen o ki Meral ve FETÖ bu durumdan hayli rahatsız…
15 Temmuz’da FETÖ’cü askerlerin darbenin merkez üssü olarak kullandığı Konya, darbeye direnen en önemli şehirlerden biri olmuştur. FETÖ’nün kanlı eli Ankara, İstanbul ve diğer şehirlerde nasıl kırıldıysa Konya’da da aynı şekilde kırıldı. Konya 15 Temmuz gecesi ve sonraki süreçte FETÖ darbesini püskürtülmesinde önemli bir duruş ortaya koymuştur. Dikkat çekici ve güçlü bir sivil inisiyatif ortaya koymuştur.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Konya’ya verdiği önem ve değeri tüm Türkiye biliyor. Meral, Konya’nın milli ve manevi duruşuna bu iftirayla saldırarak, aslında Erdoğan’ı hedef almaktadır. Ama savunuculuğunu ve sözcülüğünü yaptığı 15 Temmuz darbecilerine nasıl hak ettikleri cevap ve ders verildiyse; Meral’e de ilk seçimde gerekli ders ve cevap verilecektir…
Menderes, Özal, Erbakan, Erdoğan…
Geçmişten günümüze Konya, yerli ve milli siyasetin/siyasetçinin kalesi olmuştur. İslam ve Türkiye düşmanı emperyalistlerin ve Truva atlarının saldırısına uğraması da bundandır. O saldırılar dün püskürtüldü, bugün de püskürtülecek…
İsteyene cephede, isteyene sandıkta… Ama silahlı, ama silahsız!