Yarın saat 14.00 itibarıyla Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, mart ayı faiz kararını açıklayacak.
Açıklamadan önce piyasalar faizlerin sabit kalacağını satın almış durumda.
Uzun zamandan sonra şubat ayı itibarıyla faizlerin sabit tutulması kararı alındıktan sonra mart ayında da aynı sürecin ben de devam edeceğini düşünüyorum.
Özellikle kredi kartı nakit çekimleri ile ilgili gelen faiz artırımı sonrasında parasal sıkılaştırmanın enflasyonu önleme noktasında daha da güçlü bir şekilde ortaya çıkacağı piyasalar tarafından görülmüş oldu.
Şubat ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde çıkması sonucu, mayısta en tepe noktaya gelecek olan enflasyonun yıl sonu hedefine göre yüzde 36’lar seviyelerine ineceği görüşü her geçen gün etkisini biraz daha yitirmektedir.
Beklenti üzerinde çıkan her bir aya ait enflasyon verisi bu inancın biraz azalmasına sebep olmaktadır. Enflasyonun genel ekonomik durumu da yakından ilgilendirdiği için önümüzde ciddi bir sorun hâline gelmesi kuvvetle muhtemeldir.
Enflasyon görünümünü bozucu etkiye sahip her bir gelişme ve her bir veri piyasalardaki pozitif görünümü maalesef olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahiptir.
Tüm bunların yanında son dönemde hareketlenen döviz kurunun sürekli şekilde yukarı yönlü hareket etmesinin yanında bir de Merkez Bankasının döviz rezervlerindeki düşüşler piyasalar tarafından ciddi sorun olarak görülmektedir.
Her iki konuda da yapıcı politikalarla döviz kurunun serbest bırakıldığı, döviz rezervlerinin de artırılacağına dair somut yaklaşımlar ortaya konularak piyasaların beklentisi pozitif yöne çevrilmelidir.
Ayrıca cari işlemlerle ilgili olarak ortaya çıkan finansman edinimi noktasında tüm finansman yollarının kullanımının önünün açılması enflasyon sorununu çözücü bir nitelikte değerlendirilmelidir.
Maalesef ki her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim döneminde de harcamaların kısılamaması suretiyle bütçede oluşan sıkıntının yanına bir de 6 Şubat depremleriyle ilgili harcamalar kalemi eklendiğinde bütçe problemi bir kat daha artmış durumdadır.
Diğer taraftan bu yıl, geçen yıldaki gibi vergi artışlarının olmayacağı ile ilgili Mehmet Şimşek’in yaptığı açıklamalar son derece yerindedir.
Çünkü herkesin malumudur ki vergi artışları enflasyonu yukarı çeken en önemli gelişmelerin başında yer almaktadır.
Para politikasında ortaya çıkan olumsuzlukların bir an önce giderilmesi yönünde uygulanacak politikalar ve atılacak adımlar ekonomik gidişatımız için hayati bir zorunluluk konumundadır.
Öte yandan politika faizindeki artışın mevduat faizlerine yeterli düzeyde ve seviyede yansımasının önü açılmalıdır ki oradaki sorun tamamen ortadan kalkabilsin.
Ek olarak kredi piyasasının etkin, verimli ve gelişen niteliklere haiz olmasını sağlayacak düzenlemelerin tamamının hiç vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi de ayrıca önem taşımaktadır.
Parasal aktarım mekanizmasının en iyi şekilde işlemesinin önündeki tüm engeller kaldırılarak bu mekanizmanın çalışması sağlanmalıdır.
Ekonomide atılacak her adım yerinde, zamanında ve kararında olursa sonuçlar olumlu şekilde alınmaya başlayacaktır.