Katar Türkiye’de yatırım yapıyor diye kıyamet koparılıyor. “Nasıl olur da Katar gibi küçük bir Arap ülkesi Türkiye’ye yatırım yapar. Olacak iş değil. Bak diğer Araplara ne güzel Türk mallarına ambargo koyuyorlar. Zaten tarihte de bizi arkadan vurmamışlar mıydı? Tarihlerinin gereğini yapmaları gerekmez mi?” Bu konuşmalar yıllardır bu ülkede yapılır ve de taraftar bulur. Bu da gösteriyor ki akıl tutulması, deli saçması, incir çekirdeğini doldurmayacak gündemlerle ne kadar çok meşgul oluyoruz. Ne zaman aklımız başımıza gelecek te ortak bir “söz” etrafında bir araya geleceğiz?
Aslında bu güruhun dertlerinin Katar olduğunu zannetmiyorum. Onların derdi Türkiye ile… Elbirliğiyle iktidarı ve dolayısıyla ülkeyi batırmak için çalışıyorlar. Bunlar Türkiye’yi mezarlığa gömüp üzerinde dans edecek kadar garip zihniyetli topluluk. Sesleri çok gür çıkıyor. Ülkede belli sermaye gruplarını görmek istiyorlar yani asılacaklarsa bile İngiliz ipini tercih edenler onlar. İngiliz olmasa bari Fransız olsun. Amerika, Rusya ve Çin’i de tercih ettiler yıllarca. Nice taze fidanlarımızı bu emperyalistlerin oyunuyla kurban ettik. ‘Yaşasın özgür Türkiye’ diye sloganlar atıp kapalı kapılar arkasında emperyalizme hizmet ettiler. Fiziki işgalden kurtulmak zihni işgalden daha kolay. Aklını kiraya verenlerle baş etmek çok zor.
Körfezin incisi, bu küçük dev ülkeye defalarca gitme fırsatım oldu. Katar dünyanın 3.büyük doğal gaz yataklarına sahip bir ülke. Aynı zamanda bir petrol ülkesi. Coğrafi olarak oldukça küçük olan yarımada da 2 milyondan biraz fazla insan yaşıyor. Bu nüfusun büyük çoğunluğunu yurt dışından çalışmak için gelenler oluşturuyor. Yani demem o ki paniklediğiniz ülkenin hepsi top yekûn gelse ne yazar!
Tartışma büyüyünce Anadolu Ajansı Katar hakkında detaylı bir haber yapmış. Katar’ın dünyada 40 ülkede yaklaşık 400 milyar dolar yatırımı varmış. Almanya’nın meşhur Volkwagen, Deutsche Bank ve Siemens gibi önemli markaların ortağı. Almanlar ülke elden gidiyor diye feryat etmiyor. İngiltere’de Heathrow Havaalanı, Londra Borsası, British Airways, Sainsbury gibi birçok ünlü markanın ortağı yine onlar. İngilizler Katarlılar ülkeyi işgal ediyor diye bağırmıyor. Fransa’nın meşhur futbol takımı Paris Saint Germain takımı da Katarlılara aitmiş. ABD ve Asya pazarlarında ise 55 milyar dolar yatırım hedefliyorlar. ABD Başkanı Trump’ın Suudilerin paralarını çarpmak için kılıç kalkan dansı yaptığına hep beraber şahit olduk. Konu para olunca sevmedikleri Arapların entarilerini bile giydiklerini gördük…
Katar’ın Türkiye’de de çok sayıda yatırımları var. Finans, medya gibi farklı alanlarda yatırım yapmaya devam ediyorlar. Son yapılan anlaşmalarla Borsa İstanbul’a da ortak oldular. Türklerin de Katar’da çok sayıda proje yaptıklarının altını çizmekte fayda var. Doha İslam Sanatları Müzesi de Türk İşadamları tarafından yapıldı. Mimarisi ve İslam medeniyetine ait eserleriyle görülmeye değer eser olduğunun altını çizmek istiyorum.
“Eyvah Katarlılar geliyor!” diye paniklemek yerine “Yabancı Sermaye Yatırımlarını” çekmek için daha çok çaba sarf etmek lazım diğer dünya ülkeleri gibi. Üstelik bu sermaye “yabancı” da değil. Kardeş ve dost ülke sermayesi. Keşke diğer dost ve kardeş ülkelerimizle de ilişkilerimiz bu derece sıcak olsa…