Yarın saat 14.00’te Merkez Bankası PPK faiz kararını görüşmek için toplanacak ve faiz için bu ayın kararı verilmiş olacak.

Dünyada faizlerin düşüşe başlayacağıyla ilgili bir beklenti oluşmuş durumda ve bugün akşam saatlerinde ABD Merkez Bankası (Fed) eylül ayı faiz kararını vermiş olacak.

Genel olarak dünyanın farklı coğrafyalarındaki merkez bankaları, faiz kararının sonrasında Fed’in almış olduğu pozisyonla paralel hareket ederler.

Dolayısıyla bugünkü Fed kararı sonrasında ekim ayı ile birlikte TC Merkez Bankası başta olmak üzere Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) da Fed kararına paralel kararlar almaya devam edecek gibi gözükmekte.

Öyle ki bu akşam Fed’in vereceği karar, faiz indirimi yönünde olmakla birlikte; indirimin büyük ihtimalle 25 baz puan olacağını öngörmekte ve 50 baz puanın ise çok az bir olasılıkla hâlâ masada durduğunu an itibarıyla söyleyebilmekteyim.

Piyasalardaki beklentilerin de benim görüşümle aynı yönde olduğunu özellikle belirtmek isterim.

Türkiye piyasalarında yüksek faizin ticarete verdiği zarar herkes tarafından malum olduğundan ve Fed’in de indirim kararı vermesinin ardından ekim ayından itibaren Merkez Bankası’nın faiz indirimine başlaması piyasaları hareketlendirecek bir gelişme olacaktır.

Yüksek finansman maliyetlerinin yanında finansmana ulaşmada yaşanan sorunlar yumağı her geçen gün büyümekte ve piyasaları içinden çıkılamaz bir duruma doğru sürüklemektedir.

Fed yaklaşık dört yıllık bir aranın ardından faiz indirimine gitmesiyle piyasaların ciddi anlamda bir moralle yoluna devam etmesini beklediğimi de özellikle ifade etmek istiyorum.

Tüm dünya piyasaları bu indirimi dört gözle bekliyor ve indirimin ardından da hareketlenmenin yaşanması kaçınılmaz bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor.

İçinden geçtiğimiz süreçte Amerika Birleşik Devletleri’nde istihdamla ilgili problemler ve kaygılar büyürken Avrupa’da ise büyüme ile ilgili sorunlar her geçen gün biraz daha artmaktadır.

Tüm bunların yanında ülkemizde enflasyonun yüksekliğiyle ilgili oluşan sorunların bir an önce çözüme kavuşması adına enflasyonun düşmesi beklentisi ön plandadır.

Enflasyonla ilgili sorunların varlığından ötürü Merkez Bankası eylül ayında yani yarınki toplantısında faiz oranını sabit tutacak gibi durmaktadır. Söz konusu kararın uygulanması eylül ayı için son derece yerinde olacaktır fakat ekim ayından itibaren Fed’in kararı sonrasında, Merkez Bankası’nın da yavaş yavaş faizlerde indirime gitmeye başlaması beklenmektedir.

Merkez Bankası sadece Fed’in indirimine bağlı kalarak faiz indirimine gitme kararı almamalıdır. Merkez Bankası, alacağı faiz indirim kararından önce enflasyon verilerini çok iyi analiz etmeli, enflasyonda düşüşün başladığına ve bu düşüşün süreceğine emin olmalı, asgari ücretin aralık ayı sonunda ve ocak ayı başında ne kadar artırılacağıyla ilgili oranlar konusunda hesaplamaları iyi yapmalıdır.

O yüzden faiz indiriminin belki de 2025 yılının başı itibarıyla başlaması daha makul bir seçenek olabilir.

Rakamları görmeden şimdiden, şu zamanda indirime başlasın demek çok yerinde olmaz.

Dünya piyasalarına ve iç piyasanın dinamiklerine bakarak hareket edilirse verilen karar daha verimli hâle gelebilir.

Her konuda olduğu gibi faiz indirimi konusunda da zaman en iyi ilaç hükmündedir.