Bahar aylarında küçük ve büyük baş hayvanlar ile otları rangarenk çeşitlilikte bol,buz gibi gürül gürül suların aktığı yüksek rakımlı yerlere göç etmek ve güz gelince de tekrar köy yaşamına geri dönmek Türklerin kadim geleneklerindendir.

Güvende Yaylasıda, Kürtün çevre köylerinde yaşayan halkınyaz aylarını geçirdiği tarihi anılara ve özelliklere sahip bir yayladır.

Yöre halkı, 24 Oğuz boyundan birini oluşturan Çepni Türklerindendir.

Çepnilerin Anadolu’nun Türkleşmesi, Trabzon ve Karadeniz bölgesinin fethi gibi önemli gelişmelerde kayda değer kartkıları herkesçe bilinmektedir.

Güvende Yaylası, adını Hacı Bektaş Veli’nin müritlerinden olan Güvenç Abdal’dan almıştır.

13. asır başlarında bir süre Kürtün’deyaşayan Güvenç Abdal’ın, Güvende Yaylasında temsili bir de mezarı bulunmaktadır.

Asıl mezarı ise Hacı Bektaş ilçesindedir.

Güvenç Abdal’ın yaz ayları haricinde ikamet ettiği önemli bir merkez olan Taşlıca Köyüde yayla yolu üzerindedir..

Güvende, Osmanlılar döneminde bile yaz aylarında nahiye yönetiminin yani “hükümetin”devlet iradesi ile buraya taşındığı ender yaylalardan biridir.

Yayla, doğal özelliğini koruyarak bu güne kadar gelmiştir.

Yaylanın eteklerinde meşhur Örümcek ormanı bulunmaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi burası sık, uzun ve asırlık ağaçların bulunduğu dünyanın sayılı ormanları arasındadır.

Örümcek ormanının eşsiz güzelliğini, ağaçlardan elde eddilen çam sakızının hoş kokusunu, bol çeşitli tırmıt, evlek (mantar) ve çileklerin tadını hala tatmak mümkündür.

Buz gibi soğuk sulardan bir yudum bile almak insanın susuzluğunu giderecek ölçüde ve sıhhattedir.

Güvende, aslında bir yaylalar silsilesinin ortasındadır. Kürtün’e bağlı Kazıkbeli, Alaca, Kadırga Yaylası ve Trabzon’a bağlı olan Sis Yaylası buranın etrafındadır.

Bu yalalalara bağlı olan onlarca da “oba”lar vardır.

Güvende yaylasının etrafında olan Çehel, çocukluğumun her yaz geçtiği Kütüklüyurt, İbrahimalanı, Geyikçökeği, Çahmat, Pinti ve Çıkrık düzü bu obalardan bazılardır.

Güvende’de obalardan, çevre il ve ilçelerden gelen ahalinin katılımı ile Cuma günleri Pazar olmaktadır.

Yüksek bir tepeye çıkıldığında uçsuz bucaksız örümcek ormanlarını ve kilometrelerce yeşil alanı görmek mümkündür.

Eğer bu tarafa yolunuz düşerse mutlaka uğramanız gereken bir yerdir.

Yayla 2500 rakıma sahip ve Kürtün ilçe merkezine 23 km uzaklıktadır. Yolu betondur.

Yol boyu yaylaya kadar değişik çeşitlilikteve yeşillikte bitki örtüsü arasında seyahat etmek bile ayrıcalıktır.

Birinci Dünya Savaşında kazılmış siperleri ve şehitleirn medfun olduğu Kabaktepe’yi de bu vesileyle görme imkanınız olabilir.

Temennimiz doğa harikası olan Güvende Yaylası, etraftaki diğer yaylalar gibi betonlaştırılmasın.

Gelişigüzel yapılarla doldurulmasın.

Doğal güzelliği korunsun.

Yani yağmalanmasın.

Bu görevin ifası da yerel yönetimlere düşmektedir.

Karadeniz’e yolunuz düştüğünde, arabanızı Trebolu’dan iç kesime yönelterek, bir saati aşkın bir seyahat sonucunda ağız tadında bir gün geçirmek için Güvende Yaylası’na çıkmanızı öneriyorum.

           Kürtün ve Güvende Yaylasnın kültürel ve doğal yapısı dikkate alındığında bölge, Türkiye’nin önemli ve yeni bir turizm noktası neden olmasın?