6 Şubat 2023 toplamda 11 ilimizi ve yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı etkileyen; tesir ettiği alan, hacim ve büyüklük bakımından dünyanın en yıkıcı depremlerinden birinin yaşandığı tarih.
Üzerinden tamı tamına bir yıl geçti; geride kalan zamanda deprem bölgesinde yapılanlar olduğu gibi henüz yapılamayanlar da var.
Birçok sorun hâlâ devam ediyor ve görünen o ki kısa süre içerisinde bu sorunların çözülmesi çok da mümkün değil.
Tüm problemlerin bir anda çözümünün zor olmasının sebepleri fazlaca ama bunların en başında ekonomik sebepler gelmekte kuşkusuz.
Depremin etkilediği illerin başında Hatay ardından da Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa ve Malatya geliyor.
Hatay’daki zarar her anlamda en üst boyutta; Kahramanmaraş da Hatay kadar olmasa da son derece olumsuz etkilenen şehirlerimizden biri.
Depremin hemen sonrasında toplumda oluşan yardımlaşma duygusuyla bölgeye ciddi yardımlar gitti ama maalesef her afette olduğu gibi belirli bir zaman sonra bu yardımlar kesildi.
Toplumun deprem bölgesini devamlı surette hatırlaması ve oraya gidecek yardımları ihmal etmemesi gerekiyordu.
Bununla ilgili çeşitli çalışmalar yapılarak toplumun duyarlılığı yüksek düzeyde tutulmalı ve deprem bölgesine ilgi azaltılmamalıydı.
Bu noktada başta devletimiz olmak üzere STK’lar ve özel kuruluşlar koordineli bir şekilde çalışmalarına devam etmelidir.
Şehirlerin tamamında ekonomik sorunlar ön planda. İnsanlar işlerini, evlerini kaybettikleri için ekonomik anlamda ciddi sorunlarla baş etmek durumundalar.
Okulların yıkılmasından ve çocukların yaşadıkları alanların uğradığı hasarlardan ötürü eğitim alanındaki sorunlar sürmektedir.
Sağlık alanında da sağlık hizmetlerinin verilmesi noktasında sorunlar tam olarak çözülebilmiş değildir.
Yıkılmış olan yapıların molozlarının döküleceği alanlarla ilgili de problemler hâlâ sürmektedir. Molozların döküldükleri alanlarda çevrenin olumsuz etkilenmesinin yanında yeni moloz döküm alanlarının bulunamaması da ayrıca bir sorun olarak ortada durmaktadır.
Çadır kentlerde veya konteynerlerde yaşayan bölge halkı güvenlikle ilgili birtakım olumsuzluklarla karşı karşıya kalmaya devam etmektedirler.
Enkazların daha doğrusu kaldırılamayan enkazların verdiği görüntünün olumsuzluğu da şehirleri ve bölge halkını çok yormaktadır.
Trafikte yaşanan sorunların hızlıca çözülebilmesinin yanında ulaşım aksaklıklarının giderilmesi, şehirlerin ivedi bir şekilde normal hayat koşullarına dönmesini sağlayacak önemli konular arasındadır.
Barınma sorunu bölgedeki en büyük sorun durumunda olduğundan vatandaşlarımızın yaşayacakları alanların hızlıca inşası sağlanarak konutların dağıtımları bir an önce yapılmalıdır.
Kesinlikle ve kesinlikle hasar almış binalarda yaşamanın önüne geçilerek yeni inşa edilecek konutlarla güvenli barınma ortamı oluşturulmalıdır.
Vatandaşlarımızın elektrik ve suya ulaşmalarında yaşanacak sorunlara karşı planlı ve hızlı çözümler üretilmeli, herkesin asli ihtiyacı olan elektrik ve suya erişimde aksaklık yaşanmamalıdır.
Yıkılan tarihî eserler ve yapıların geriye döndürülmesi zor ama geride kalanların korunması noktasında gerekli olan tüm tedbirlerin alınması, tarihî geçmişimize saygının yanında kültürel mirasın korunabilmesi anlamında da büyük önem arz etmektedir.
Demografik yapının sağlam bir şekilde korunabilmesi de bir sorun olarak karşımızda durmakta bununla ilgili çalışmalar da ivedi bir şekilde yapılmalıdır.
Toplumun psikolojisinin düzeltilmesi ve vatandaşlarımızı kaybetmekten dolayı ortaya çıkan iş gücü kayıplarının düzeltilmesi de son derece önemlidir.