Vekil diye bir kavram var. Sanmayın ki bunlar milletvekili; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86’ncı maddesine göre, “Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları hâlinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil” atanıyorlar.
Yine aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığı’nda da vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığı’nın izni ile açıktan vekil ataması da yapılabilmektedir ama Diyanet bu yola başvurmamaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca geçici olarak boşalan söz konusu kadroları doldurmak üzere şu an 2 bin civarında açıktan vekil imam-hatip ataması yapılmış olup görevli ihtiyacı karşılanmaya çalışılıyor.
İlgili mevzuat hükümleri uyarınca vekil imamlar devlet memurluğunda aranan ve mesleklerine ilişkin tüm şartları karşılamakta ve tam zamanlı olarak görev yapmaktadırlar. Dolayısıyla vekil imamların niteliklerine ve çalışma şartlarına göre değerlendirildiklerinde; asil memurlarla aynı şartlarda, aynı işleri yürütmekte oldukları görülmektedir. Vekiller disiplin hükümleri bakımından da 657 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.
Hâl böyleyken nitelikleri, çalışma şartları ve tabi oldukları mevzuat asil memurlarla aynı olmasına rağmen vekil imam-hatiplere, ilgili mevzuat uyarınca açıktan vekil olarak atananlara vekâlet edilen görevin kadro derecesinin birinci kademesinin 2/3'ü kadar ücret ödenmektedir. Bu rakam ne güzel diyebilirsiniz; deyin zaten. Fakat memur maaş ödeme dengesi şaşmış durumda. 8 bin TL seyyanen zam bu arkadaşlara uygulanamaz diye bir şey çıkardılar ve bir anda bu vekiller ülkede asgari ücretten daha az maaş almaya başladılar. 12 bin TL ile geçiniyor bu arkadaşlar. Doğru okudunuz, 12 bin TL. En düşük emekli maaşından bir tık üstte. Köyde, şehirde, kasabada bu para ile geçinin diyorlar. Devleti temsil eden imam, müezzin cemaatin eline bakıyor. Ne yapsın; zekât mı toplasın, sadaka mı dilensin.
Kaldı ki 657 sayılı Kanun’un 146’ncı maddesinde de “Bu Kanun gereğince ödenecek aylık, taban aylığı, kıdem aylığı zam ve tazminatlar ile diğer ödemeler toplamının brüt tutarı, bulunulan yerde İş Kanunu gereğince işçiler için tespit olunan asgari ücretin aylık tutarından az olamaz; az olması hâlinde, aradaki fark memurun diğer özlük hakları ile ilgilendirilmeksizin tazminat olarak ödenir.” hükmü bulunmaktadır.
Vekil memurlarımız 657 sayılı Kanun gereğince çalıştırılmakta ve bu Kanun gereğince vekâlet ücreti almaktadır. Öyleyse Kanun’un 146’ncı maddesinde ifade edilen hüküm mutlaka uygulanmalı ve vekil imamlarımızın vekâlet ücretleri ile asgari ücret olan 17 bin TL arasında kalan tutar, tazminat olarak vekil imamlarımıza ödenmelidir dedi hukuk müşavirliği… Ama Cumhurbaşkanlığı yok olmaz, dedi. Bunlar 12 bin lira alacaklar dediler. Hüküm ortada iken dediler hem de.
Diyanet bir yasa taslağı hazırlayıp Meclis’e sundu, ses seda yok. Maliye Bakanı da konuya sıcak bakmıyor, diyorlar. İmam ve müezzin vekiller, ortada bir çare bulunsun diye yakınıyorlar. Bu insanları ya zor durumdan kurtarın ya da haklarını verin. Kimse asgari ücretin altında çalıştırılamaz. Hele devlet kendi emrindeki çalışana köle muamelesi yapamaz. Anlayın artık. Vesselam…