Gâvurca: Daha fazla ….
Türkçesi: Tevekkülü salla, sabrı boş ver, şükrü unut.
Daha fazla” sıfatı azgınlığın kurumsallaşması için türetilmiş ve tüm dünyada dolaşıma sokulmuş bir mikrop. Bu sıfat, gâvurların kapitalist emellerine hizmet ettiği için, bizde genelde ekonomik tarafıyla tanınır. Oysa hem ekonomik tarafıyla hem sosyal tarafıyla toplumların yaşam biçimlerine aleni bir saldırıdır.
Şükretmenin erdemine sıkılan yakıcı bir kurşun olan bu sıfat, kapitalizmin yaldızlı simgesi bir Amerikan içeceğinin reklam sloganıyla, pazarlanmıştır tüm dünyaya. Pazarlanmaya da devam edilmektedir. “Daha fazlasını iste” der reklam sloganı.
Nasıl gâvurluk…
İnsanın dünyevi isteklerine kimse sınır koyamasın diye sokuşturulur zihinlere bu sıfat. Bir şeyi olan insanın iki şey istemesini tetikler. İki şeyi olanın beş şeyi istemesini. Tevekkül eriyip gider bu “daha fazla” sıfatının yanında. Kadim öğütlerin “yokken bile şükret” demesinden tiksinir bu sıfat.
“Daha fazla hastalığı” bulaşırsa ne olur? Elindekini beğenmez hiç kimse. Eşini beğenmez, evini beğenmez, kredi kartı limitini beğenmez. Daha fazlasını ister. Sınırsız dünyalık ister. Azgınlık kana girer, beyne hükmeder.
Ancak bu sıfatın sosyal alandaki tahribatı daha yıkıcıdır. Mesela; özgürlük talebi tartışılabilir. Ancak “daha fazla özgürlük” isteyen tuzağa düşmüştür. “Özgürüm; ama yetmiyor, daha fazla özgür olmalıyım” diyen biri Türkçe konuşmamaktadır artık. Gâvurca konuşmaktadır.