CHP, hata üstüne hata yapmaya devam ediyor.
Genel seçim sürecindeki hataları; lider profili, tarihsel kodları ve yönetimde bulunan yetkililerin elit-jakoben reflekslerden kaynaklıydı.
Bugüne gelelim…
Parti, yerel seçimler öncesinde yine aynı minvalde devam ediyor.
CHP’nin en iyi yaptığı iş; gündem olmayı çok iyi biliyor.
Hep gündemde… Fakat “reklamın iyisi kötüsü olmaz” düşüncesine katılmıyorum.
Hep gündemde fakat ne ile? CHP’li belediyelerin başarıları ile mi, halka dokunan icraatlarıyla mı? Elbette, hayır.
CHP’de parti içi kavga, artık başka bir aşamaya geçti.
Kılıçdaroğlu’nun, danışmanları ve parti üst yönetimini değiştirmesi, partilileri ve CHP’li gazetecileri tatmin etmedi.
Fakat Kılıçdaroğlu geri adım atmayacak.
Yine genel başkanlığa aday olacak.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığına adaylık sürecinde adaylık düşüncesini, kurmaylarına ilan ettirmişti ve yine aynı taktiği sürdürüyor. Kendisinin yeniden genel başkanlığa aday olacağını CHP’li yetkililerden duyuyoruz.
Diğer tarafta İmamoğlu’nun değişim ısrarı farklı bir boyuta geçti.
İmamoğlu’nun internet sitesi ve sosyal medya paylaşımları merakla takip ediliyor.
Cesur bir şekilde çıkıp “adayım” demediği için çok eleştiriliyor.
İmamoğlu taktik yapıyor. Aşama aşama gidiyor.
Ve beklenen çıkış, kısmen geldi.
İmamoğlu, son tweetinde, “Toplum, CHP’de lider ve yönetim değişimini istiyor” açıklamasını yaptı.
Bu çıkış; İmamoğlu’nun adaylık açıklaması için malumun ilanı anlamı taşımakta. Değişimden kastı, “lider değişimi”dir. Ve kendisi de aday olacak!
Buradan geri dönüş yok.
CHP BÖLÜNECEK
Madem hem İmamoğlu hem de Kılıçdaroğlu genel başkanlık için aday olacak, o zaman şu soru önemli; birincisi CHP’nin akıbeti, ikincisi de yerel seçimlerde İstanbul’un akıbeti ne olur?
Şuradan başlayalım…
CHP’deki bu kaos ve güvensizlik zemininde Millet İttifakındaki ayaklar farklı düşüncelere gebe. Yerel seçimlerde çok farklı denklemler oluşabilir. CHP yalnız kalabilir.
Bir değişim olmazsa yerel seçim tarihi; 31 Mart 2024 olarak belirlendi. CHP kurultayı ise bu yılın ekim ayında öngörülüyor. Elbette kurultayın seçim sonrasına ötelenmesi de ihtimal dahilinde.
Öyle ya da böyle... İmamoğlu, İstanbul’a aday yaptırılır veya yaptırılmaz... Bu çok önemli değil.
İmamoğlu partiyi istiyor, Kılıçdaroğlu ise partinin tepesinde kalmayı.
CHP’nin akıbeti söz konusu olduğunda, bu aşamada partinin bölünmesi kaçınılmaz.
Benim senaryoma göre; kurultaydan Kılıçdaroğlu zaferle çıkacak.
İmamoğlu ise partiden büyük bir parça kopararak yeni bir parti kuracak.
Ülke siyasetini uzun zamandır takip eden bir gazeteci olarak söyleyebilirim ki, CHP’nin gidişatı bu yönde ilerlemekte. Tarif etmek gerekirse; yokuş aşağı freni patlamış bir kamyon düşünün... İşte tam da böyle.
CHP’nin ikinci hüsranı nedir diye sorarsanız?
CHP’nin ikinci hüsranı İstanbul olacak.
CHP, kendi iç çekişme ve kavgasından yerel seçimlere dönük çalışma yapamıyor. Dağınık ve savruk bir halde seçimlere girecek ve kaybedecekler. Tabii bu aşamada AK Parti’nin çıkaracağı ismin profili ve teşkilatın performansı da önem arz ediyor.
Bakalım, hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Ülkemiz için en hayırlısı olsun.