CHP Genel Başkanı Özgür Özel genel başkanlığa yeni gelmesine rağmen CHP’nin eski zihniyetini de beraberinde getirmeyi ihmal etmedi. CHP grup başkan vekili olduğu dönemde 4-6 yaşındaki çocukların gittiği Kur’an kursları için Orta Çağ zihniyeti, bilim dışı kurumlar ifadelerini kullanan Özel şimdi de ÇEDES üzerinden İzmir Müftüsüne, din görevlilerine, ÇEDES’i destekleyenlere karşı saldırıya geçti. Geçtiğimiz gün Manisa’nın Soma ilçesinde hiç olmaması gereken bir şekilde, daha önce onlarca kez yaptığı gibi dine, diyanet’e saldırdı; İzmir Müftüsü Sinan Kazancı Bey’i hedef aldı.
Mesele ne “ÇEDES” ne de “Gençliğe Değer” projeleri değil, biliyoruz. 28 Şubat’ın karanlık dehlizlerinde kalan bu zihniyet her fırsat bulduğunda yeniden hortluyor. Halkıyla kavgalı bu zihniyeti bir türlü bırakamıyorlar. Kimse kusura bakmasın, bu millet 28 Şubat zihniyetini sonsuza kadar gömdü ve bir daha kimsenin bunu hortlatmasına izin vermez. CHP’nin bu zihniyetinde özgürlüğün ö’sü, demokrasinin “d”si, bilimin de “b”si yok! Halkın yanında olmak; yanına göstermelik bir başörtülü almakla değil, halkının isteklerine ve değerlerine gönülden kulak vermekle olur.
Dinle ilgili her ne olursa olsun, içeriğini bilmeden ya da kasıtlı olarak konuyu Diyanet’i ve din görevlilerini karalama kampanyasına dönüştüren bu zihniyet, manipülatif haberlerle ÇEDES ve Gençliğe Değer projelerinin uygulanmasına engel olma derdinde. Diyanet’e ve din görevlilerine saldırı dilini alışkanlık hâline getiren bu zihniyet bilmelidir ki; milletimiz millî manevi değerlerine de Diyanet’ine de şimdiye kadar sahip çıktı; şimdiden sonra da sahip çıkmaya devam edecektir.
“Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesini içlerine sindiremeyen bu zihniyet, şimdi de projeye destek veren herkesi Atatürk ve laiklik düşmanı ilan ediyor. Daha önce de ÇEDES projesi hakkında "Okullara imam atandı, derslere imam giriyor” gibi manipülatif haberlerle din görevlilerine ve Diyanet’e saldıran CHP, kamuoyunu bilinçli olarak yanıltmaya devam ediyor. Hâlbuki protokolde; moral ve motivasyon artırıcı rehberlik hizmetleri, sinema, gezi, kamp, kültürel ve sportif organizasyonlar, söyleşiler gibi etkinliklere yer veriliyor; ayrıca adabımuaşeret (görgü kuralları), Peygamberimizin (asm) hayatından kesitler, hasta ziyaretleri, millî ve manevi değerler gibi eğitimler de yer alıyor.
Laiklik elden gidiyor bahanesi ile din görevlilerine, Diyanet’e ve mütedeyyin insanlara saldırmak için türlü bahaneler üreten CHP bilmelidir ki halkının değerlerinden ayrı düşen, halkının gönlünden de düşer.
CHP’ye tavsiyem; kirli siyasetinizi din ve din adamlarının üzerinden çekin!
İzmir Valiliğinin açıklamasına rağmen hâlâ olayları çarpıtarak bayatlamış jargonlarla değerlerimize çatmaktan vazgeçin.
Bilinmelidir ki Diyanet İşleri Başkanı “inancım” gereği benim başkanım değil diyenlerin; 4-6 yaş Kur’an kurslarına çağ dışı diyenlerin bu ülkenin halkının gönlünde yeri olmaz.
İzmir İl Müftümüz Sayın Sinan Kazancı hocamızın sonuna kadar yanındayız.
CHP ve genel başkanı derhâl Diyanet camiasından özür dilemeli; din ve diyanet konusunda cümle kurarken daha dikkatli olmalıdır.
Bu arada Esad Erbili hazretlerinin ve evladının yargılanması konusunun da pek hukuki saiklerle yapılmadığını söylemeye gerek yok sanırım. Vesselam…