Hiç şüphesiz ki Batı’daki Türkiye düşmanlığının öncüsü şu anda Almanya… İngiltere, Fransa gibi ülkeler sinsi olarak Türkiye Düşmanlığı yaparken, Hollanda, Belçika ve Almanya gibi ülkeler aleni yapıyorlar bunu. Hem de ileri düzeyde. Türkiye gündemini yakından takip ediyorsanız bu düşmanlığı rahatlıkla görebilirsiniz. Hele son zamanlarda Almanya’nın bize karşı almış olduğu cephe oldukça aleni. Bunu saklama, gizleme niyetleri de yok. Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ ile Ekonomi bakanımız Nihat Zeybekci’nin Almanya’da katılacağı etkinlik için Almanya’nın ileri sürdüğü komik gerekçe, Alman hükümetinin niyetini açık seçik ortaya koyuyor zaten; yeteri kadar araba park imkânı yok.
Ama, “Hayır” kampanyasına destek için Almanya’ya gidecek olan Baykal’a Almanya’nın her tarafı müsait. Yani, Almanya bu referandumda resmen taraf ve aleni hayırcıların yanında.
Şu anda Yahudi kontrolündeki Alman basınının yürüttüğü propaganda ise daha ilginç; “Erdoğan’a Almanya için vize verilmesin.”
Bakın şu densizliğe!
Yetmiyor, yine Almanya Parlamentosu’nun (Bundestag) resmi yayın organı “Des Parlament” bir Sevr haritası yayınlayarak, “Boğaz’ın hasta adamı” diye de başlık atıp, Türkiye düşmanlığında zirve yapıyor. Türkiye haritasının bir kısmını Kürdistan, bir kısmını da Ermenistan olarak göstererek, böylece haysiyetsizlikte ne kadar ileri gidebileceklerini de ispatlamış oluyorlar. Almanya, Türkiye niyetinin resmen önce “hayır”, sonra “ayır” olduğunu ispatlanmış oluyor böylece.
Almanya şu anda resmen Türkiye’nin iç işlerine müdahale ediyor. Her ne hikmetse bunda da bir sakınca görmüyor ve bunu hakkı olarak algılıyor. Bir yandan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının referandumda, “Hayır” oyu kullanması için elinden geleni yaparken, diğer yandan da, “Evet”çiler için tüm sorunları çıkartıyor. Ayak oyunları ile Evet’çilerin aklını çelmeye çalışırken, bir yandan da korkutmak için uğraşıyor vatandaşlarımızı. Almanya’daki vatandaşlarımıza, “bakın, referandumda evet oyu çıkarsa buradaki haliniz nice olur, ona göre oy kullanın” babından gözdağı veriyor.
Bu, resmen güzel ülkemin iç işlerine, siyasetine müdahale değil mi?! İllaki bu terbiyesizliğe hükümet bunun altında kalmayacak, mütekabiliyet esasına göre gerekli cevabı verecektir.
Türkiye üzerindeki baskıyı artırmak isteyen Almanya, önceki haftalarda da, FETÖ’cü hainlerin kışkırtmalarıyla, DİTİB mensubu imamların ülkede Türkiye lehine casusluk yaptığı iddiası ile evlerinde arama yapmış, ilişkileri bir kez daha germişti.
PKK adına Güneydoğumuzda, Türkiye aleyhine faaliyet gösteren pek çok Alman ajanını da Türk istihbaratçılar yakalamışlardı.
Lakin, bütün bunlara ne gerek var? Almanya’nın bunları yapmaktaki, Türkiye düşmanlığındaki niyeti ne? Hâlbuki birinci dünya savaşında birlikte hareket etmiş, hatta ikinci dünya savaşında da tarafsız kalarak yine Almanya’ya destek olmuştuk.
Almanya’da şu anda Ermeniler, PKK, FETÖ ve bilumum Türkiye düşmanları ortak hareket ediyor ve hükümet üzerinde de oldukça etkililer. Zaten, Türkiye’nin her alanda gelişmesinden ve pek çok sahada ve birçok coğrafyada kendine rakip olmasından rahatsız olan Almanya bunu bir fırsat biliyor ve Türkiye ile ilişkileri tamamen kopartmak için fırsat kolluyor.
Almanya’nın Türkiye düşmanlığının en basit gerekçesi, hiç şüphesiz ki İstanbul’a yapılmakta olan havaalanı. Zira bu havaalanının, Alman ekonomisine yıllık 12 milyarlık olumsuz etki yapacağını bilmeyen yok.
Bir başka neden is Almanya’nın önderliğindeki Batılı devletlerin, İslam ülkelerindeki pazarı kaybetme korkuları. İkiyüzlü Batılı politikacılar bir yandan Müslümanlardan nefret ederken, bir yandan da ürettikleri malları fahiş fiyatlarla İslam ülkelerine satmak istiyorlar. Türkiye’nin İslam ülkelerime uyguladığı kazan-kazan mantığını tersine, onlar tek taraflı ve ger zaman kazançtan yana.
Diğer bir neden ise Tayyip Erdoğan sevgisinin İslam birliğine dönüşerek Halifeliğin yeniden inşa edileceğinden ve Müslüman dünyasının bir kez daha karşılarına güç olarak çıkacağından çekiniyorlar. Zira, yükselen Türkiye sevdası bunu getireceğe benziyor.
İslam birliğini engelleyeceklerini düşünerek yıllarca FETÖ hainini gizlice desteklediler. Ne zaman ki Türkiye uyandı, ellerindeki en büyük koz da böylece kayboldu. Hala, yıllardır sinsi sinsi oynadıkları bu hain planın nasıl olup da başarısız olduğunun şokunu yaşıyorlar. Lafı uzatmaya gerek yok. Yüzyıllık planlarının boşa çıkmasının şokuyla anlık karar verip, Türkiye’yi karşılarına almakta şimdilik bir beis görmedikleri için şuursuzca hareket ediyorlar. Ama unuttukları şey şu, Allah bu milleti çok seviyor. Çünkü bu millet de ümmeti çok seviyor. Hepsi bu…