Cumartesi günü Hamas heyeti Mısır’ın teklif ettiği ateşkes planıyla ilgili ayrıntıları görüşmek ve nihai kararını bildirmek için Kahire’ye doğru yola çıkarken konuyla ilgili yapılan açıklamada hareketin teklife “olumlu baktığı" ifade edilmişti.

Aynı gün akşama doğru anlaşmaya çok yaklaşıldığı, savaşın sona ereceğine dair ABD’nin Hamas’a güvence verdiği ve birkaç saat içinde ateşkes ilan edileceği yönünde haberler yayıldı.

Bu haberler evlerini terk ederek Refah vilayetine sığınan on binlerce Filistinli tarafından sevinçle karşılandı.

Mısır sınırı yakınlarındaki derme çatma çadırlardan tekbir seslerinin yükseldiği bildirildi.

Müzakerelerin ivme kazandığını bildiren haberlerle umutlanan Gazzeliler, saldırıların ve katliamların sona ermesi için dua ediyorlardı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde ateşkes beklentisi, yerini hayal kırıklığına bırakmaya başladı.

İsrail kalıcı ateşkese yanaşmıyor, Hamas da savaşın sona ermesini sağlamayacak bir anlaşmayı kabul etmiyor.

Hamas, kalıcı ateşkes ilan edilmeden esirleri teslim ederse İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki direnişi yok etmek için daha şiddetli saldıracağının farkında.

Bu arada medyaya İsrailli bir yetkilinin, “esir takası için Hamas ile yürütülen dolaylı müzakerelerde anlaşma sağlansa bile saldırıların devam edeceğini” söylediği yönünde haberler sızdırılmıştı.

İsrailli gazeteciler adı açıklanmayan o yetkilinin Netanyahu olduğunu deşifre etti.

Hamas heyeti Kahire’deyken hareketin önde gelen isimlerinden İzzet Er-Rişk’ten, İsrail’in Refah’a saldırmakla tehdit ettiği açıklaması geldi.

Netanyahu, savaşın İsrail toplumuna “zafer” olarak sunabileceği bir şekilde sona ermemesi hâlinde siyasi hayatının biteceğini biliyor.

Bu nedenle Refah’a saldırma konusunda kararlı.

Hamas’ın siyasi ve askerî liderlerinin Refah’ta olduğuna inanıyor ve işgal ordusunun Gazze Şeridi’nin en güneyindeki bölgeye saldırarak Yahya Es-Sinvar başta olmak üzere bazı önemli isimleri öldürebileceğini düşünüyor.

İsrail hükûmetinde Refah’a kara operasyonu düzenlenmesini isteyen sadece Netanyahu değil.

Refah’ı işgal planından vazgeçmesi hâlinde Netanyahu başkanlığındaki hükûmetin hiçbir varlık hakkının kalmayacağını söyleyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Netanyahu’nun kendisine Refah’a kara operasyonu düzenleneceğine dair söz verdiğini öne süren Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi aşırılar da 1,5 milyondan fazla insanın sığındığı bölgeye geniş çaplı saldırının bir an önce başlatılmasını istiyor.

İsrail bir yandan Hamas’ı “Refah’a saldırmakla” tehdit ederken diğer yandan ABD aracılığıyla Katar’a baskı yapıyor.

Hamaslı bir yetkili, hareketin Doha’daki ofisini kapatma konusunda Katar’ın kendilerine açıkça bir şey demediğini ancak Katarlıların “devletlerinin çıkarının bu yönde olduğunu düşünmeleri” hâlinde Hamas’ın bunu anlayışla karşılayacağını ifade etti. Aynı yetkili; üç ülkenin, Hamas liderliğinin siyasi faaliyetlerine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu bildirdiğini söyledi ancak o ülkelerin adını vermedi.

Ateşkes müzakerelerindeki tıkanmışlığın nasıl aşılacağı bilinmezken Katar’dan ayrılmanın Hamas liderliğinin işini zorlaştıracağı kesin.

İran’a ya da Yemen’e gitmek de hareketin bitişine yol açacak “proxy örgüte dönüşme tehlikesi” barındırıyor.