İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlendiği saldırılara verilen dört günlük insani ara önce iki gün, sonra bir gün daha uzatılmıştı.

Dün sabah yedi günlük sürenin sona ermesiyle birlikte İsrail ordusunun saldırıları ve katliamlar yeniden başladı.

Gazze Şeridi’nin güneyinin de kuzeyi gibi ağır bir bombardımana maruz kalacağı görülüyor.

Geçici ateşkesin bir süre daha uzatılması ve kalıcı ateşkes sağlanması için yoğun çaba harcanıyordu.

Hâlâ da harcanıyor.

Ancak bu çabaların mevcut koşullarda başarıya ulaşma ihtimali ne yazık ki oldukça düşük.

İsrail kamuoyunda Netanyahu’ya destek iyice gerilese de savaşın devam etmesi gerektiğini düşünenlerin oranı hayli yüksek.

İsrail hükûmetindeki fanatik isimlerin başında gelen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze Şeridi’ni hedef alan saldırılara son verilmesi hâlinde hükûmeti devirme tehdidi savuruyor.

Savaş sona erince koltuğunu kaybedeceğini ve siyasi hayatının biteceğini bilen Netanyahu da işine geldiği için savaşı sürdürmekte kararlı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, insani aranın sona ermesiyle birlikte Gazze Şeridi’nin tamamını hedef alacaklarını ve saldırıların daha şiddetli olacağını açıkladı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby’nin açıkladığı gibi, insani aranın uzatılmasından yana olan Washington da mevcut koşullarda kalıcı ateşkesi desteklemiyor.

İsrail’in Gazze Şeridi sakinlerini Sina Yarımadası’na sürme planı başarısız oldu.

Ancak işgalciler tehcir planlarından vazgeçmiş değiller.

İsrail medyasına göre Gazze Şeridi sakinlerini Mısır, Türkiye, Irak ve Yemen’e dağıtma ve ABD yardımlarını Filistinli mültecileri kabul etme koşuluna bağlama önerisi gündemde.

The Wall Street Journal’ın haberine göre ise Amerikalı ve İsrailli yetkililer “Hamas militanlarının Gazze Şeridi dışına gönderilmesi” planını tartışıyorlar.

Haberde kastedilen, Yahya es-Sinvar başta olmak üzere Hamas’ın Gazze’deki önde gelen liderleri olsa gerek.

Değilse Hamas’ın on binlerce direnişçisinin sürgüne gönderilmesi pek mümkün değil.

Gazze Şeridi sakinlerini dört ülkeye dağıtma planının başarılı olma şansı yok.

7 Ekim’den itibaren Hamas liderliğinde defakto olarak bir numaraya yükselen Yahya es-Sinvar’ın ve hareketin Gazze Şeridi’ndeki diğer liderlerinin de başka bir ülkeye gitmeyi kabul etmeyerek sonuna kadar savaşmak isteyecekleri gayet açık.

Bu arada Washington bir yandan Netanyahu’ya baskı yaparken diğer yandan Katar’ın “orta yol” denilebilecek bir çözüm için Hamas’ı ikna etmesini bekleyecek.

Fakat her iki tarafın taleplerinin ortak bir noktada buluşması neredeyse imkânsız.

ABD, İsrail’in Gazze’deki Hamas yönetimini sona erdirme hedefini destekliyor.

Dolayısıyla savaşı durdurmak ve kalıcı ateşkes için çaba sarf eden ara bulucuların işi oldukça zor.

Savaşın kaldığı yerden devam etmesini isteyen İsrail’in, önümüzdeki günlerde kara harekâtında İsrailli askerler yerine paralı askerler kullanacağı ve tünellere kimyasal bomba atacağı konuşulan senaryolar arasında.

Dünyanın gözü önünde hastaneleri vuran katillerden her şey beklenir.

Ancak İsrail vahşetinin devamı belki Batı Şeria’da değil ama nüfusunun yarıdan fazlası Filistinli olan Ürdün’de patlamaya yol açabilir.