Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘hiç kimse Atatürk’ün şu sözünü unutmasın’ cümlesinden sonra devamını getirmekte zorlanması her ne kadar dalga konusu olsa da aslında bu durum günümüzde makale hatta tez konusu olabilecek bir problemin varlığına işaret ediyor. CHP’de siyaset yapanlar veya günümüzde CHP’ye oy veren insanların “Atatürkçüyüz” söyleminin içeriğine gerçek anlamda sahip olduklarını kabul edebilir miyiz?
Cumhuriyetin hangi şartlarda kurulduğunu? Kuruluş döneminde Atatürk’ün mücadelesine destek veren silah arkadaşlarının kimler olduğunu? CHP’nin tüzüğüne altı okun partiye hangi yönetici tarafından dâhil edildiğini biliyorlar mı? Bunun yanında Nutuk adlı eserin içeriğinde ne var? Atatürk bu eserde nelerden bahsetmiş?
Merak etmiyor değilim.
Ağzını her açtığında konuşmasının başına Atatürk’ün ismini koyan bir kesimin yukarıdaki konularda ne kadar bilgi sahibi olduğunu sorgulamanın gerekliliği çok önemli. Gerçek anlamda sahip olmadığı bilgiye sahipmiş gibi görünmenin ‘Atatürkçülük kavramına ve gerçekte Atatürk’e’ zarar verdiğini düşünmek yanlış olmasa gerek.
Özellikle biz Atatürkçüyüz diyen gençlerin ‘Kemal Atatürk’ dövmelerinin yanında Atatürk amblemli araç gereçleri kullanmaktan öte ne gibi bir içeriğe sahipler bu durum da bir merak konusu.
Aynı durum muhafazakâr kesimin içinde de yaşanmıyor değil. Ben Müslümanım veya muhafazakârım diyen kesimlerin kendi dini vecibelerini ne kadar bildikleri? Muhafazakârlığın anlamının ne olduğunu? Müslümanlık ile muhafazakârlık kavramı arasındaki farkı, bu kavramların Türkiye’deki tarihi sürecinin nasıl şekillendiğini bildiklerinden çok emin değilim.
Peki, ideoloji veya inanç bahsinde görünürde donanımlı ama gerçekte öyle olmayan bir milletin inandığı veya savunduğu değerlerin doğruluğuna sahip olmaması bir tehlike değil mi? Özellikle bu tehlike siyaset ve ülke yönetimi açısından gelecekte uzlaşma kültüründen ziyade kutuplaşma kültürünü desteklemez mi?
Sorunun çözüme kavuşması için konu eğitime gelecek, bu çok net! Eğitime geldiğinde bu sefer işin içine öğretmenler girecek! Peki, öğretmenler bu konuda ne kadar objektif bilgilere sahip?
Millet olarak aynı görüşte olmak zorunda değiliz ama savunduğumuz ideoloji ve inançların gerçek bilgilerine sahip olmak zorundayız. Bu zorunluluk sayesinde kültürel çeşitliliği sahip demokratik bir millet olabileceğiz.