Bir ekmeğin davasından yolu çıkarsak, bizler bile Akhisar’da ekmeğin fiyatını bilmiyoruz. Değil Aksihar’da, tüm Türkiye’de ve dünyada yoksulluktan ekmeğin suyun hesabını yapan milyonlarca insan var. Böylesi bolluk içerisinde, böylesi yokluk… Halbuki 21. Yüzyıl’da biz bunları çözmüş, hayvanlara bile korumada, onlara yaşam koşulları sağlamada çok ileri noktalara gelmiş olmalıydık.
Trabzon’da Trabzonspor, Akhisar Belediyespor’a kafasında bu tip sorguları olmayan futbolcular yüzünden yenildi ve kupadan elendi.
Bir ekmeğin sahibi olmanın derdini çoktan unutmuş bir Trabzonspor kadrosu var. Bu haslet geri kazandırılır mı? Zor tabi ki. O zaman bu lükslere sahip olmayanların temsilcisi olduklarını nasıl hatırlatacağız. Kimseye “Peygamberimiz gibi yer döşeğinde yat, rahata alışma” da diyemeyiz!
Televizyonu açtığında tercih senin. Suriye ve Güneydoğu’daki acılara da ses verebilirsin, ‘O Ses Türkiye’ye de… Eğer insanlar bu acıları göz ardı edip futbola, televizyonun eğlenceli taraflarına bu kadar bağlı iseler, gerçeklerle yüzleşmeye hazır olamayan madde bağımlıları gibidirler.
Trabzonspor taraftarı terörle mücadelenin sembolü büyük bir pankart hazırlamış, ellerinde sallıyordu. Futbolda bu duyarlılık olmasa, acılara dokunmasa, inanın eğlencesi bile bazen zehre döner. Futbolun çıkış noktası eğlence ama artık o kadar çok kitlelere yön vermeye başladı ki, eğlenmen için sadece kazanman gerekiyor. Herkes başarıya odaklı, taraftar zamanını veriyor, futbolcusu ücretini milyonlar bazında alıyor.
O milyonları hak edene efsane, hak etmeyene enstantane, ‘geldi de geçti’ deniyor.
Akhisar ile kupa maçımızdaki futbolcularımızı ülkemizin bir zamanlar yaptığı ‘Devrim’ arabasına benzetiyorum. Bahaneler hep hazır, benzini yoktu, çalışmadı; bırakalım birbirimizi kandırmayı! Trabzonsporlu futbolcular bahanelere sığınmasınlar, kadromuz Türkiye’de iyi kadrolardan biri, futbolcu kalitesi anlamında ilk üçe gireriz, o zaman ne bu ruhsuzluk!
İnsanın yarın yiyeceği ekmek “belli olunca”, hırs ve dirayet epeyce kayboluyor. Temsil ettiğin taraftar stattan eli boş dönmüş, umurunda olmuyor.
Kulüplerin gerçek sahipleri futbolcular ve taraftardır, diğerleri dış etkenlerdir, deniyor, artık futbolcuları da bu sarmaldan çıkaralım. Yüzde biri topluma kişiliği ile yön verebilmekte, diğerleri ücretini alıyor sigortaları yatıyor.
Emekli olduklarında bize değer katmış olanlarına emektar diyelim.
Futbola da şölen diyebilmemiz için şehit vermeyen bir coğrafyada yaşamamız gerekir.
Ben ne gole sevinirim ne galibiyete ama içimizden bir futbolcu, sporcu çıkar kişiliği ile bize yön verir… İşte bu emektar, efsanedir, yaptığı da şölendir derim.
Bu arada hatırlatalım, en zamlısından Akhisar’da ekmek bir lira, eminim o ekmeğin günlük hesabını yapan binlerce Akhisarlı vardır…