Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas, 2006’da yapılan milletvekili seçimlerinde İslami Direniş Hareketi “Hamas” karşısında aldığı yenilgiyi hiçbir zaman hazmedemedi.

Muhammed Dahlan ve adamlarının 2007 yazında İzzeddin El Kassam Tugayları’yla girdikleri çatışmayı kaybedip Gazze Şeridi’nden kaçmalarını fırsat bilen Abbas, Filistin’de yaşanan bölünmüşlük halinin temelini attı.

Heniyye’yi başbakanlık görevinden aldığını açıkladı ve Ramallah’ta Selam Feyyad başkanlığında yeni bir hükümet kurulmasını sağladı.

O günden bu yana da Hamas’a Gazze Şeridi’nde boyun eğdirmek için her yolu denedi.

İsrail’in havadan, karadan ve denizden uyguladığı ablukaya bel bağladı.

Gazze halkının desteğini arkasına alan Hamas ablukaya rağmen pes etmeyince bu kez işgal ordusunun Gazze Şeridi’ne açtığı savaşlardan ve Mısır’ın baskılarından medet umdu.

Arap Baharı rüzgarlarından ve Mısır’da askeri darbeye zemin hazırlayan “Temerrud” deneyiminden yararlanarak Gazze halkını Hamas’a karşı isyana kışkırtma girişiminde dahi bulundu.

Hiçbiri başarılı olamadı.

Fakat Abbas asla pes etmedi.

Şimdi çok daha farklı bir taktikle yeni bir oyun peşinde.

2007’deki bölünmenin ardından Ramallah’taki Filistin Yönetimi Gazze Şeridi’nde çalışan ve kahir ekseriyeti Fetih üyesi olan yaklaşık 80 bin memura “Çalışmayı bırakın, işe gitmeyin, maaşlarınız ödenmeye devam edecek” demişti.

Bunun üzerine Heniyye hükümeti resmi kurumların çalışmaya devam edebilmesi için yeni memurlar işe aldı.

Maaşlarını Filistin Yönetimi’nden alan ve Abbas’tan gelen talimat doğrultusunda çoğu çalışmayı bırakıp evinde oturmayı tercih edenlere “Ramallah memurları”, Heniyye başkanlığındaki hükümet tarafından işe alınanlara da “Gazze memurları” adı verildi.

Gazze Şeridi’ndeki “Ramallah memurları”nın maaşları Filistin Yönetimi tarafından ve “Gazze memurları”nın maaşları ise Heniyye hükümeti ve Hamas tarafından ödendi.

Bölünmüşlük haline son vermek için Fetih ve Hamas arasında yürütülen uzlaşı görüşmelerinin en önemli başlıklarından biri de memurların birleştirilmesi ve maaşları konusuydu.

Hamas, yıllardır abluka altındaki Gazze Şeridi’nin yükünü omuzlayan “Gazze memurları”nın mağdur edilmeyeceği bir çözüm talep ederken Fetih, “Bölünmeden sonra işe alınanlar işi bırakacak ve eski memurlar görevlerine geri dönecek” şeklinde özetlenebilecek dayatmada ısrar etti.

Dolayısıyla sorun çözülemedi.

Rami El Hamdallah başkanlığındaki hükümet geçtiğimiz günlerde yeni bir karara imza attı ve mali kriz olduğu gerekçesiyle “Ramallah memurları”nın maaşlarında yüzde 30 kesinti yapılacağını açıkladı.

“Mali kriz varsa neden Batı Yaka ve Gazze Şeridi’ndeki tüm memurların değil de sadece Gazze Şeridi’ndeki memurların maaşlarında kesintiye gidiliyor?” sorusu, mali kriz gerekçesinin gerçek amacı gizlemeye yönelik bir bahane olduğunun göstergesi.

O amaç, Gazze halkını parasız ve aç bırakarak Hamas’a karşı kışkırtmak.

El Hamdallah hükümeti, Gazze Şeridi’ndeki “Ramallah memurları”nın maaşlarında kesinti yapma kararından geri adım için iki şart ileri sürdü:

Yeterli mali kaynağın bulunması ve Hamas’ın Gazze’deki bakanlıkların yönetimini teslim etmesi.

Aslında şart tek.

Mali kaynak yok değil.

Asıl istenen Hamas’ın teslim bayrağını çekmesi.

Abbas, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bölünmüşlük hali ve Gazze Şeridi konusunda kesin ve daha önce benzeri görülmemiş kararlar alacağı tehdidinde bulundu.

İsrail’in Gazze Şeridi’ni Batı Yaka’dan tamamen koparmak istediği biliniyor.

Şimdi cevabı beklenen soru şu:

Filistin Yönetimi Başkanı, İsrail’in bu planı doğrultusunda Gazze Şeridi’nin artık siyasi olarak Filistin’in bir parçası olmadığını mı ilan edecek?