Ekonomideki parametreler ve yatırım araçlarındaki farklı seyir kişilerin, kurumların, kuruluşların ve hatta devletlerin yatırım yapma konusundaki iştahlarını çok yakından etkiler.

Ülkemizde de son dönemde finansal yatırım araçlarında yaşanan farklı seyir insanların yatırım araçları konusunda yönlerini farklı alternatiflere dönmelerine sebep olmaktadır.

Bu anlamda şu günlerde konut piyasalarında yaşanan gelişmeler bu duruma verilebilecek en bariz örnekler arasında yer almaktadır.

Etrafımızda şu sözleri ve yaklaşımları duymayan kalmamıştır herhalde: “Geçen yıl bir milyon lira olan daire bu yıl dört milyon lira olmuş, geçen yıl şu kadara oturduğum dairenin mülk sahibi bu yıl şu kadar istiyor.” veya “Geçen yıl baktığım ve hala satılık olan şuradaki dairenin fiyatı beş kat yükselmiş.” vs.

Maalesef böyle bir piyasada gerek yatırım yapmak isteyen gerekse de gerçekten konut almak isteyen herkesin işi çok ama çok zordur.

Evet, maliyetlerde bir artış var, ama bu derece yüksek bir maliyet artışı maalesef ki yok.

Yaklaşımın bu şekilde olmasından ötürü insanların ev almaları hele ki kimi bölgelerde imkânsız hale gelmiş durumdadır.

Hala bunu körükleyen bazı yaklaşımların olduğunu bilmek ve bunlara şahit olmak da insanı derinden üzmektedir.

Hal böyle olunca 2014 yılından bugüne konut piyasasında mart ayını baz aldığımızda en kötü satış adetlerinin görüldüğü bir ay yaşanmıştır.

Öyle ki bu yılın mart ayında ülkemizde toplamda yaklaşık 105 bin konut satışı gerçekleşmiş olup bunun sadece yaklaşık yüzde 32’lik kısmı sıfır konuttan oluşmuştur.

Kalan yüzde 68’lik kısmını ise ikinci el konut satışları oluşturmuş, satış adetleri çok ama çok düşük düzeyde kalmıştır.

Bunun en bariz ve görülen sebebi ise konut fiyatlarındaki artışın her şeyin ama her şeyin üzerinde olmasıdır.

Tabi burada konutu yatırım için alan yatırımcının ray değiştirmesi kolay olur, ama ray değiştirirken bile ciddi zararlarla karşı karşıya kalabilir.

Şöyle bir örnek üzerinden nasıl zarar edebileceğini değerlendirmemiz gerekirse, yaklaşık 1.5 yıl önce yatırım amacıyla bir milyon liraya aldığı evin değerinin bugün 4.5 milyon lira olduğunu gören ve beklenti olarak da evin 5.5 milyonu göreceğini bekleyen yatırımcı piyasa şartlarında gerileme olup da evin değerinin üç milyona düştüğünü gördüğünde bugün itibariyle 1.5 milyon lira zarar etmiş olacaktır.

İşte burada zamanlama çok ama çok önemlidir. Yanlış satış zamanı insana ciddi zararlar ettirebilir.

Finansal yatırım konusunda öngörü son derece önemlidir. İyi öngörüye sahip yatırımcıların zarar ettikleri çok nadir görülmekte ama öngörü ile riski karıştıranların ise zararlarının çok büyük boyutlarda olduğuna şahitlik edilebilmektedir.

Konut fiyatlarının buralara gelmesindeki en büyük etken herkesin bildiği gibi konuta olan talebin artmış olmasıdır.

Talebin artmasındaki en büyük faktör ise konut fiyatlarındaki artışın diğer yatırım araçlarına göre çok daha yüksek olmasıdır.

Ama diğer yatırım araçlarının bundan sonraki süreçte yükseleceği artık herkesin malumu olduğundan konut fiyatlarının da geri geleceği kanımca beklenmektedir.

Konut piyasasında özellikle yatırım için bulunanların pozisyonlarını buna göre ayarlamalarında fayda olacağını düşünüyorum.

Fakat barınma ihtiyacından ötürü konut almak isteyenler konuyu daha farklı etkenler üzerinden değerlendirirlerse çok daha isabetli davranmış olurlar.