*“Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa” ve “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşlarının orijinali bu şekilde değildir. Orijinali “Hoş gelişler ola, Kahraman Enver Paşa” ve “Kafkasya Dağları’nda çiçekler açar” şeklindedir. Enver Paşa için yazılan bu marşlar, Cumhuriyet kadrosu tarafından değiştirilmiştir.
*Kuşçubaşı Eşref’in kardeşi Kuşçubaşı Sami/Hacı Sami Bey, bahsedildiği gibi Atatürk’e trenle giderken bombalı suikast yapmak üzereyken öldürülmemiştir. Hacı Sami Bey, ülkeye giriş yaptığında jandarmalar tarafından görüldüğü yerde katledilmiş, Kemalist tarih olayın üstünü bu şekilde kapatmıştır. Suikast olayının gerçek olmadığını Nevzat Kösoğlu yazmıştır.
*Eğitimin, okuryazar sayısının Osmanlı’nın son dönemlerinde kötü olduğu bilgisi yanlıştır. Sadece Sultan Abdülhamit döneminde 800 küsur (bir rivayete göre 834) mektep açılmıştır.
*Bidon kafalının iddia ettiği gibi Kut’ül Amare Zaferi’nin kahramanı Halil Kut Paşa’nın alkole düşkün olduğu, hatta mezarına rakı dökülmesi vasiyeti uydurmadır. (Nerede Müslüman bir kahraman var, bunlar hemen karalıyorlar. Hayır, işin kötüsü başarılı da oluyorlar!)
*Hezarfen Ahmet Çelebi, şaibeli bir isimdir. Gerçekte yaşayıp yaşamadığı kesin değildir. Sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde geçer. Hiçbir Osmanlı kaynağında adı geçmez.
*Theodor Herzl’in Abdülhamit’in karşısına çıkıp da toprak istemesi gerçek değildir. Abdülhamit’i yüceltmek için uydurulan bir olaydır. Ama gaflettir. Halbuki bu hikaye bilakis Abdülhamit’i küçültür. O dönem makamı ne olursa olsun kimse Abdülhamit’in karşısına çıkıp da toprak isteyemez. Herzl bir gazeteci sıfatıyla bir kez çıkmıştır sultanın karşısına, onda da toprak bahsi açılmamıştır.
*Sezar, ölürken “Sen de mi Brütüs?” dememiştir. Shakespeare’e göre “Ve sen, Brütüs, oğlum…” demiştir. Ancak burada ikinci bir sıkıntı boy gösteriyor. O da Shakespeare! Eserlerin ona ait olup olmadığı şaibelidir. O dönem yaşayan bir Shakespeare var ama okuma yazma bilmeyen, cahil biri, ayrıca mezar taşında da yazar değil, “tüccar” yazmakta. Eserleri kim yazdı? Farklı iddialar var. Mark Twain ve Charles Dickens’a göre Shakespeare değil, Francis Bacon yazdı.
İlave 1: Suriyeli öğrencilerin sınavsız üniversiteye alındığı, hastaneye para vermedikleri, elektrik-su gibi şeyleri ücretsiz kullandığı, kısacası Suriyelilere her şey bedava, bize paralı söylemi gerçek değil. Bidon kafalı, “Devletin Suriyelilere maaş verdiğini, Toki’den bedava ev verdiğini, telefon faturalarını bile devletin ödediğini” söylüyor ki külliyen yalan. Toki’ye başvurma hakları bile yok.
İlave 2: Bugün “her şey çok güzel olacak” diyenler iktidardayken dindar insanlara, Aleviler’e, Kürtler’e, komünistlere zulmediliyordu. Faili meçhul cinayetler işleniyordu.
Yazıyı iki alıntıyla bitirelim: George Santayana, “Tarih hep yanlış yazılır, bu nedenle hep yeniden yazılması gerekir” der. Neden? Cevap Cesur Yürek filminden: “Çünkü tarihi kahramanları öldürenler yazar!”