Malum seçim sathı mahallindeyiz. Ne yaparsak yapalım, konuyu nereye çevirirsek çevirelim, dönüp dolaşıp seçimde kilitleniyoruz.
Çatı aday olması beklenen Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı adaylığı hususunda, ‘Toplumun büyük bir kesiminden böyle bir talep olursa gerekeni yaparım’ demiştim. Temel Bey’in çabalarını takdirle karşılıyorum. Temel Bey’in çabaları sonrası geniş bir mutabakat ortaya çıkmamıştır. Bu nedenle adaylığım söz konusu değildir” ifadelerini kullanarak, bir kenara çekildiğini ilan etti.
Şüphesiz üzerinde en çok konuşulan aday Abdullah Gül’dü. Muhtemelen Başkan’dan sonra en çok oyu alabilecek yegâne aday da oydu. Ama her kesin bir planı olduğu gibi İslam âleminin son kalesi olan Türkiye için Allah’ın da bir planı vardı. O plan işledi, işlemeye devam ediyor.
Geçtiğimiz ay içinde Erdoğan yanında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile AK Parti gurup toplantısına katılınca, Davutoğlu cephesinde herhangi bir durum olmayacağı ortaya çıkmıştı. Daha sonra eski meclis başkanlarından Bülent Arınç da Cumhurbaşkanı ile görüşüp, çıkışta fikirlerini ve AK Parti’nin aleyhine olmayacağını ilan edince zaten ip kopmuştu.
Gül ile Karamollaoğlu görüşmesine büyük mana yükleyenler, Karamollaoğlu’nun görüşmeden sonra açıklama yapmadan görüşme yerinden ayrılmasıyla, inkisarı hayale uğramışlardı. Muhtemelen Gül aday olmayacaktı. İş sadece açıklamaya kalmıştı. O da cumartesi günü gerçekleşti.
Muhalefet kendi arasında mutabakat oluşturup bir aday bulabilir mi? Sorusu gündeme gelse de, bu saatten sonra, böylesi bir durumun söz konusu olmadığını artık siyaset okumamış çocuklar bile biliyor. Sokağa çıkın ilk gördüğünüz çocuğa sorun vereceği cevap bundan farklı olmaz her halde.
Ülke Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçince, artık siyasetin oy toplama ekseninde sivri uçlardan daha merkeze çekileceğini ifade etmiştik. Sol partilerin ve diğer yapıların merkezden aday bulma çabalarının temelinde de bu vardı. Gerçekten de öyle oldu. Abdullah Gül isminin konuşulası da onun yerine ikame edilecek isimler konuşulurken de hep böyle oldu. Hep muhafazakâr isimler konuşuldu. Sol hiç ön plana çıkamadı. Sistem böyle devam ederse hiçbir zaman da konuşulmayacak.
Çatı aday olmadığına göre herkes kendi adayı ile seçime girecek, Erdoğan’ın yüzde 50 den fazla oy almaması için hiçbir neden kalmadı. Seçime 55 gün var. Sonuç neredeyse belli, birinci ortada da kim ikinci olacak tüm çaba bunun için olacaktır.
Bu saatten sonra, daha sakin bir seçim süreci geçireceğiz. Belki de Cumhuriyet tarihinin en heyecansız ve sonucu belli seçimi olacak bu seçim tüm ülkemize hayırlı, mübarek olsun.
Selam ile efendim…