CHP, dünya siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir parti, başına geçenler de nevi şahsına münhasır, eşi benzeri görülmemiş adamlardır…

Haftaya CHP ve başındaki zat hakkında yazı yazmayacağım diye başlıyorum. Gündem dönüp dolaşıp bunların “yalan”, “iftira”, “taciz”, “tecavüz” ve “ Türkiye düşmanlığı” hakkındaki eylem ve söylemlerine geliyor.

Türkiye’nin gelişmesi için atılan devasa temeller bunların “pis” gündemlerinin gölgesinde kalıyor. CHP’nin bu yatırımlarla ilgili saldırıları ve yalanları gündem oluyor.

Bir parti nasıl olur da siyaset yaptığı ülkede, o ülkeye karşı bu kadar düşmanca eylem ve söylemlerin merkezi olur?

TÜRKİYE’YE KİM BİR ÇİVİ ÇAKSA CHP VE KEMAL ONA DÜŞMAN

“Ne zaman düşmanlarımızı mağlup edecek noktaya gelsek, kendi içimizden kurulan tuzaklarla uğraşmak durumunda kalıyoruz. Anladık ki içteki ‘dost’ görünümlü düşmanlardan kurtulmadan, gerçek kurtuluş mümkün olmuyor.”

Bu tarihi tespit Çeçenlerin efsane komutanı şehit Şamil Basayev’e ait…

Tüm İslam dünyasındaki “hayati” bir soruna dikkat çekmiş aslında. Türkiye’ye 90 yıldır ‘dost’ görünümlü düşmanlar zarar veriyor.

Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi, güçlenmesi için ne zaman bir adım atılsa, ne zaman ileriye doğru bir hamle yapılsa içimizdeki bazı siyasi partiler ve medya organları aynı anda bunları engellemek için harekete geçiyor.

Bu işlerin elebaşılığını da CHP yapmaktadır!

KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE’Yİ BABASININ ÇİFTLİĞİ ZANNEDİYOR

Batı’da “üçüncü dünya ülkesi” olarak tarif edilen Türkiye, Erdoğan tarafından, dünya “devler liginin” en popüler, güçlü ve yıldız ülkesi durumuna getirilmiştir.

Bu hedefe çok da kolay ulaşılmadığını Batı’nın ve içimizdeki “dostlarının” bu noktaya ulaşmamızı engellemek için “darbe” girişimi dahil neler yaptıklarını biliyoruz.

Tüm bunların merkezi CHP, sözcüsü de Bay Kemal’dir.

Boğaz köprüsü, hava alanları, oto yollar, şehir hastaneleri, silah sanayindeki tüm yatırımlar CHP ve Kemal’e rağmen yapılmıştır…

Bu yatırımların yapılmaması için devleti yönetenleri yıllardır “Menderes’in sonuyla” tehdit ediyorlar. Devleti yönetenler bu tehditlere pabuç bırakmayınca “bürokratları” ve “Türkiye dostu ülkeleri” tehdit etmeye başladılar.

Devlet olmayı, hak, hukuk, özgürlük ve uluslararası kuralları hiçe sayarak; Türkiye’nin itibarına kast ederek, utanmadan ve alçakça yapıyorlar bunu.
TEHDİTLER ERDOĞAN’I VE MİLLETİMİZİ YOLUNDAN DÖNDÜREMEZ

Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bir yola çıkmıştır. Bu yolun sonu devletimizin “güçlü”, milletimizin “huzur” ve “refah” içinde yaşadığı “Büyük Türkiye’ye” çıkacaktır!

Bu hedefe ulaşmamızı engellemek için ABD ve AB ülkelerinin; PKK ve FETÖ terör örgütlerinin; CHP, HDP ve İP gibi partilerin neler yaptığını görüyoruz.
Erdoğan’ın attığı her “mega proje temelinden” sonra iyice zıvanadan çıkıyorlar!

Bu zavallılar, devleti, hukuku, demokrasiyi, insan haklarını ve ekonomik özgürlüğü “dedelerinin çiftliğindeki” koyun, kuzu, eşek, köpek zannediyorlar herhalde…
Kemal de 1930’lu yıllarda yaşadığımızı ve kendisinin de İsmet İnönü olduğunu zannediyor!