Söz tohum, insan zihni toprak gibidir. Bozulmuş tohumdan sağlam ürün alınmaz ve diken ekersek gül bitmez. Verilenleri toprak önce saklar, olgunlaştırır ve sonra çekirdeğin içindeki özü toprağın yüzüne çıkar. Elma çekirdeğinden ise sadece elma çıkar. İnsan zihni verileni alır ve sözler içeride neyi büyütürse onlar dışarıya yansır. Asit içersek yakar ve tahrip eder. Şifa olacak şeyler yer ve içersek te onların etkisini yaşarız. Dolayısı ile, karşılaşacağımız şeyin iyi olmasını istiyorsak, iyi şeyler ekmeliyiz.

Kim ki gereksiz yere bağırır çağırır, itibarını zedeler ve karşısındakinin de dilini bozar.

Kim ki görevlerini hakkıyla yapmaz, söz hakkını karşısındakine devreder.

Kim ki, insanları küçük görür, kendi içindeki kişiliği küçük kaldığındandır, karşısındakinden de küçük muamelesi görmeye kendisini mahkum eder.

Kim ki karşısındakini hiçe sayar, hiçe saydığını yaralar. Yara alan ise yarasının acısı kadar bağırır ve o da can yakmaya ve hiçe saymaya odaklanır.

Kim ki yönetici olduğu halde iyi yönetemez, yönetilen nezdinde itibar kaybı olur, onun boş bıraktığı alanı doldurmaya çalıştıkça gözünden düşer, gözünden düşenler sözünden de düşer.

Kim ki Allah’a (cc) bakarak işlerini plânlamaz ve görevlerini yapmaz; o kişi kuralsızlığın ve sınır ihlalinin bedelini, haksızlık yapmaya devam ederek ve haksızlık görerek öder. Bu, insana içten içe kan kaybettiren bir tutuma dönüşme riski taşır.

Kim ki eşini küçümser, mutlu edeceğine mutsuz eder, koruyacağına zarar verir, yücelteceğine aşağılar, haddini aşma ve eşine eziyet etme hakkını kendisinde görür; bedel ödemeyi peşinen kabul etmiş olur.

Ve,

Kim ki kendisini, işini iyi yaparak korur, insana değer vererek ve saygı duyarak yüceltir, severek ve görevlerini yaparak dengeyi sağlar; o insan çoğunlukla saygıyı, sevgiyi ve değer görmeyi kapısına bağlar.

Kim ki, ayıklamaya, temizlenmeye ve hizaya getirmeye kendisinden başlar, o; kendisinden yansıyanları da temizlemiş olur.

Kim ki, Allah’a (cc) duyduğu saygıyı kullarına yöneltir, Allah’a (cc) ait olana değer verir ve yüceltir, Allah’ta onu yüceltir.

Kim ki, her yaptığını Allah’a (cc) bağlar; Allah’ta (cc) onu Kendisine bağlar.

Kim ki sevgiyi içinde büyütür, Allah (cc) ile tazeler ve iletir; bundan en çok kendisi istifade eder.

Kim ki, doğru soru ve doğru dua ile denge ayarını bulmaya çalışır; Allah’ın (c.c) rahmet kapıları ona açılır.

Kim ki, Peygamberimizi (sas) model alır, ne yapacaksa ona göre yapar, hayatının önderi sayar, o; güzel bir ahlâka sahip olur.

Kim ki, karşılıksız olarak sadece Allah (cc) istediği için doğru yaşamanın peşinden koşar, o; Allah’ın (cc) ipinden tutunmuş ve limanına sığınmış olur, o güvendedir ve Allah (cc) onu şerefli ve izzetli kılar.

Allah’ı (cc) ve O’nun sevgili Rasul’ünü (sas) yar edinenden daha akıllı ve kârlı kimse yoktur. Bu aklını geliştirmiş ve imanı kavileştirilmiş olanların seçeneksiz tercidir. Ya İlâhi (cc) bunu nasip edip daim kıldıklarından eyle.