Suudi Arabistan’ı bir süredir fiili olarak yöneten Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, amcasının oğlu Prens Muhammed Bin Nayif’i babası Kral Selman’ın desteğiyle azledip veliahtlık koltuğuna oturmadan kısa süre önce Mayıs ayında katıldığı bir televizyon programında İran rejiminin ülkesinin topraklarında gözü olduğunu söyleyerek savaşı İran topraklarına taşıma tehdidinde bulunmuştu.
O günlerde genç prensin sözlerini “Suudi Arabistan İran’a saldıracak” şeklinde okuyanlara bunun doğru olmadığını, babasından sonra tahtı devralmak isteyen Prens Muhammed’in sözlerinin daha çok iç kamuoyuna yönelik olduğunu ve “İran’a karşı dik duran güçlü lider” imajı çizmeye çalıştığını söylemiştim.
Nitekim o günden bu yana Suudi Arabistanlı yetkililerin İran aleyhinde birçok açıklaması olmasına rağmen iki ülke arasında sıcak savaş olarak nitelenecek herhangi bir gelişme yaşanmadı.
Suudi Arabistan Er-Riyad gazetesi, internette önceki gün “Caydırıcı Güç” adıyla üç boyutlu bir video yayınladı.
Bilgisayar oyunlarını andıran ve sosyal medyada alay konusu olan videoda İran hücumbotlarının Suudi Arabistan’a ait yardım yüklü bir gemiye saldırdığı görülüyor.
Suudi Arabistan ordusu öncelikle söz konusu hücumbotların saldırısını püskürtüyor.
Ardından da İran’a misillemede bulunuyor.
İran’ın nükleer tesisleri ve hava üsleri “Doğu Rüzgârı” adı verilen balistik füzelerle yok ediliyor.
Suudi Arabistan ordusu İran sahillerine denizden çıkarma yaparken bir yandan da uçaklarla havadan indirme yapıyor.
Sonunda Suudi Arabistan tankları Tahran’a kadar ulaşıyor ve rejimi deviriyor.
Suudi Arabistan komandoları bir üsse baskın düzenleyerek İranlı ünlü komutan Kasım Süleymani’yi esir alıyor.
Videoda Süleymani’nin Suudi Arabistan askerleri karşısında dizleri üzerine çökerek ellerini başına koyduğu ve titrediği görülüyor.
Tabii bu arada Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın ana kumanda merkezinden operasyonu yönettiği de tasvir ediliyor.
Videonun sonunda ise İran halkının başkent Tahran’da meydanlara çıktığı, Kral Selman’ın ve oğlu Veliaht Prens Muhammed’in posterlerini taşıyarak rejimin yıkılışına sevindiği görüntüler yer alıyor.
Filmin başından sonuna İran’ın Suudi Arabistan ordusuna herhangi bir karşılık verdiği görülmediği gibi Kasım Süleymani’den başka herhangi bir İran askerine de rastlanmıyor.
Böylesi bir senaryo bilgisayar oyunlarında bile olmaz.
Suudi Arabistan gerçekten de İran’a savaş açmaya mı hazırlanıyor?
Bu soruya cevabım yine aynı olacak.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü başkent ilan etmesi sonrası ortaya koyduğu tavırla ve diğer bir takım gelişmelerle yoğun eleştirilere maruz kalan Riyad, bu tür bir propaganda videosuyla dikkatleri başka yöne çekmek istiyor.
Hem kendi kamuoyuna hem de İran’ın müdahalelerinden çok çekmiş halklara hitap ederek sempati toplamaya çalışıyor.
Videoyu hazırlayanlar aynı zamanda dışarıya da Suudi Arabistan’ın ne kadar güçlü olduğunu göstermek istemiş olabilirler.
Böylesine amatör bir filmle güç gösterisi yapmak elbette çocukça.
Fakat insan Suudi Arabistan’da bu işlerden sorumlu kişinin eğitim ve zekâ seviyesine bakınca “O kadar da olmaz” diyemiyor.
Başlıktaki soruya cevabımı söyledim.
İsterseniz aynı soruya bir de Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın Ocak 2016’da henüz 2’inci Veliaht iken verdiği cevabı hatırlayalım.
Şöyle demiş genç prens, The Economist dergisine verdiği röportajda:
“İran’la herhangi bir savaş çıkmasını kesinlikle beklemiyorum. Bu yönde çaba sarf eden kişinin de akıl sağlığı tam olarak yerinde değildir. Çünkü savaş bölgede büyük bir felaketin başlangıcı demektir.”