Altmış yıllık Baas rejimine son veren devrimciler Ahmed eş-Şara liderliğinde Suriye devletini yeniden yapılandırma yolunda kararlı adımlarla ilerliyorlar.
Ulusal Diyalog Konferansı’nın tamamlanmasının ardından geçiş süreci anayasasının taslağını hazırlayacak komite çalışmalarına başladı.
Uzmanlardan oluşan yedi kişilik komitenin üyelerinden biri de Mardin Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abdülhamid el-Avak.
Bu arada geçici anayasa taslağının içeriğiyle ilgili bazı bilgiler medyaya sızdı.
İddialara göre geçici anayasada devlet başkanında Müslüman olma şartı aranacak ve devlet başkanı aynı zamanda ordunun ve silahlı kuvvetlerin de başkomutanı olacak.
Gelecekte çıkarılacak bir yasayla millî ilkelere dayalı siyasi partilerin kurulmasına izin verilecek.
Devletin üniter yapısına işaret edilen, başkentinin Şam ve resmî dilinin Arapça olduğu belirtilen taslakta vatandaşların din, ırk ve mezhep ayrımına bakılmaksızın kanun önünde eşit olduğu vurgulanıyor.
Geçici anayasanın kabulünün ardından 60 gün içinde Halk Meclisi’nin 100 üyesi Suriye Cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve iki yıl görev yapacak meclis üyelerinin atanmasında adil temsil ve yeterlilik sağlanacak.
Anayasa taslağının birkaç gün içinde Ahmed eş-Şara’ya sunulması bekleniyor.
Geçici anayasa taslağıyla ilgili medyaya sızan bilgiler ve taslağın kısa süre içinde hazırlanmış olması birtakım tartışmalara yol açtı.
Devlet başkanının Müslüman olmasıyla ilgili maddeyi eleştirenler olduğu gibi taslağın çok önceden hazırlandığını ve komitenin göstermelik olduğunu ileri sürenler de çıktı.
Ayrıca tüm yetkilerin devlet başkanının elinde toplandığını söyleyenler var.
Medyaya yansıyan bilgilerin ne kadar doğru olduğunu anayasa taslağı resmî olarak kamuoyuna ilan edildiğinde göreceğiz.
Fakat unutmamak gerekir ki bu geçiş süresi için hazırlanan bir anayasa ve kalıcı anayasa daha sonra kapsamlı bir şekilde tartışılarak yazılacak.
Suriye’de devlet başkanının Müslüman olması şartı önceki anayasalarda da vardı.
Halkın büyük çoğunluğunu Müslümanların teşkil ettiği bir ülkede devlet başkanının Müslüman olmasını şart koşmaktan daha doğal bir şey olamaz.
Anayasa taslağı ne kadar tartışılırsa tartışılsın ve hangi maddeleri içerirse içersin mutlaka memnun olmayan birileri çıkacaktır.
Önemli olan, kahir ekseriyet tarafından kabul görmesi.
Anayasalar, değişmez kutsal metinler değiller.
Yanlış ya da eksik yönleri olursa geçiş döneminde ortaya çıkar ve kalıcı anayasa yazılırken dikkate alınarak düzeltilebilir.
Ülkenin mevcut koşullarını göz ardı ederek Suriye’de şu an mükemmel demokrasi arayışına girmek hayalperestlik ve beklenti çıtasını aşırı yükseltmek olur.
Arap Baharı devrimlerinin yaşandığı ülkelerde demokrasinin kısa sürede sorunsuz işleyeceği düşüncesinin karşı devrime manevra alanı açtığı ve nelere mal olduğu ortada.
Suriye’nin önünde şu an toprak bütünlüğüne yönelik tehditler ve İsrail’in saldırıları gibi çok büyük meydan okumalar var ve en çok ihtiyaç duyduğu şey güvenlik ve istikrar.
Geçici anayasanın kabulü, Halk Meclisi’nin ve yeni hükûmetin teşkilinden sonra Ankara ve Şam arasında ikili güvenlik işbirliği anlaşmalarının da bir an önce imzalanması gerekiyor.