İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Dürzilerle ilgili açıklaması Suriye’nin toprak bütünlüğünün Şam’daki yeni yönetim tarafından en kısa sürede garanti altına alınması gerektiğinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
İsrail ordusunun işgal ettiği Suriye topraklarında belirsiz sürede kalıcı olduğunu söyleyen Netanyahu, Heyet Tahriri’ş-Şam (HTŞ) ve yeni kurulan Suriye ordusunun Şam’ın güneyine inmesine izin vermeyeceklerini öne sürdü.
Kuneytra, Dera ve Süveyda’nın silahsızlandırılmasını talep ettiklerini, Suriye’de yaşayan Dürzileri koruyacaklarını da sözlerine ekledi.
Netanyahu’nun bu açıklamaları devrik rejim ordusunun bahsettiği bölgede bulunmasından rahatsız olmadığına ve yeni yönetimin ordusunu ise tehdit olarak gördüğüne işaret ediyor.
İsrail Başbakanı’nın açıklamaları, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la düzenlediği basın toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a soruldu.
Netanyahu hükûmetinin mevcut olayları İsrail’in yayılmacı amaçları doğrultusunda istismar ettiğine ve bölge ülkelerini zayıflatarak baskı altında tutma politikası izlediğine, kendi gücü yetmediği yerde de ABD’yi “forklift” gibi kullandığına işaret eden Fidan, bunun bölgeyi istikrarsızlaştırıcı çok riskli bir politika olduğunu ve İsrail’e de hedeflediği güvenliği sağlamayacağını söyledi.
Bu arada devrik rejimin askerlerinden bir grup, Süveyda Askerî Konseyi’nin kurulduğunu, Şam’daki yönetime bağlanmayı reddettiklerini ve bölgelerini koruyacaklarını açıkladı.
Süveyda’daki girişimin arkasında PKK/YPG/SDG’nin olduğunu görmek zor değil.
Daha doğrusu, Suriye’nin güvenlik ve istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit eden bir ittifak ve iş birliği söz konusu.
Bu ittifakın içinde İsrail var, İran var, PKK/YPG/SDG var, bir kısım Dürziler var ve devrik rejim yanlısı Nusayriler var.
Bölücü terör örgütünün kontrolündeki bölgelere operasyon geciktikçe Suriye’deki “şer ittifakı” ne yazık ki daha da güçlenecek; yeni ortaklar ve daha geniş manevra alanları bulacak.
PKK/YPG/SDG’ye müsamaha gösterildiği sürece Dürziler ve Nusayriler arasındaki ayrılıkçıların da benzer beklentiler içine girmeleri kaçınılmaz.
Tehlikenin daha çok büyümesini ve emrivaki hâle dönüşmesini önlemek için Fırat’ın doğusunun acilen Şam’ın kontrolü altına alınması gerekiyor.
İsrail’in Dürzilere ilgisi yeni değil.
İşgal ordusunda Filistinlilere karşı savaşan çok sayıda asker ve subay var.
Netanyahu hükûmeti, İsrail yanlısı Suriyeli Dürzileri güvenilir ve ucuz iş gücü olarak işgal altındaki Golan’da inşaat ve tarım gibi alanlarda çalıştırmaya hazırlanıyor.
İsrail’e çalışmaya götürülecek Dürzilerin bir kısmına askerî eğitim verilmesi de ihtimal dâhilinde.
Suriye’deki Dürziler arasında İsrail yanlıları olduğu gibi karşıtları da var.
Nitekim önceki gün Süveyda kentindeki el-Kerame Meydanı’nda gösteri düzenleyen Dürziler Netanyahu’nun açıklamalarını protesto ettiler.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara da Dürzilerin önde gelenleriyle görüştü.
Şam’daki yeni yönetim, Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG/SDG işgaline barışçıl yollarla son verme ve Dürzileri diyalogla kazanma çabaları takdire şayan olsa bile bu yolla mutlaka sonuç alınacağına inanıp beklemenin faturasının çok ağır olabileceğini görmeli.