Yazımızın konusu, yabancıların Türkiye’de evlenmesine dair usul kuralları olmakla birlikte, ülkemizde geçici koruma altında yaşayan Suriyeli misafirlerimizin çoğunlukta bulunması ve ülkelerindeki geçerli evlilik işlemlerinin bizdeki usullerden çok farklı olması nedeni ile özel olarak Suriyelilerin evlilik usulü olarak başlığı belirledik.
Türkiye’de geçici koruma altındaki kişiler, sığınmacılar, mülteciler ve vatansız kişilerin bütün evlilik usulleri için Türk kanunları uygulanacaktır. Bu kişilerin, evlilik işlemlerini yetkili Türk makamlarında yaptırmaları yasal zorunluluk olup, resmi nikâh dışındaki nikâh türleri, geçerli kabul edilmemektedir.
BOŞANMA İÇİN RESMİ EVLİLİK GEREKMEKTEDİR
Resmi nikâh işlemlerinin yapılması, özellikle çocukların ve kadınların yasal haklarının talep edilmesi ve korunması için önemlidir.
Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’de evlenmiş olan ve bu durumu belgeleyenler açısından Türk mahkemelerinde boşanma davası açmak mümkündür. Ancak Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde, dini nikâh ile evlenmiş olan kişilerin, boşanma davası açması ve kendileri için, nafaka gibi yasal haklarını talep etmeleri mümkün olmayacaktır. Çocuklarının, nafaka, miras gibi haklardan faydalanabilmesi için ise bu durumu ispat etmeleri gibi bir takım sorunlarla karşılaşmaları söz konusu olacaktır.
EVLİLİK İÇİN UYGULANACAK ÜLKE HUKUKU
Yabancıların, ülkemizde yapacakları evlilikler için uygulanacak hukuk kuralları, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un, kanunlar ihtilafı başlıklı ikinci bölümünde, 13. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
1- Evlenme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlenme anındaki millî hukukuna tâbidir.
2- Evliliğin şekline, yapıldığı ülke hukuku uygulanır.
3- Evliliğin genel hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır.
KAMU DÜZENİNE AYKIRILIK DURUMU
Yukarıda görüldüğü üzere, evlilik işlemleri ile ilgili usul kuralarında Türk hukuku uygulanmakta ancak evlenme ehliyeti ve şartları tarafların milli hukuklarına göre belirlenmektedir. Bununla birlikte aynı kanunun 5. maddesine göre, “Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz, gerekli görülen hâllerde, Türk hukuku uygulanır.”
Mesela, evlenecek yabancıların milli hukuku 15 yaşında evliliği kabul ediyorsa, bu durum ülkemizin kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceğinden bu evliliğe izin verilmeyecektir.
ÇOCUK EVLİLİĞİ CİNSEL İSTİSMAR SUÇUNU OLUŞTURUR
Kamu düzenine aykırılık nedeni ile, kanuni evlenme yaşının altındaki evliliklere izin verilmemesi ya da her hangi bir sebeple, çocukla “evlilik” adı altında ya da başka bir şekilde birliktelik kurulması, Türk Ceza Kanunu’na göre, çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturacak olup, çocukla birliktelik kuranlar ve bu suça ortak olanlar ağır bir şekilde cezalandırılmaktadır.