Sosyal hayatta hepimiz zaman zaman, tartışmalara ve kavgalara şahit olmuş, bu tartışmalar sırasında, güzel dilimize ve toplumumuza yakışmayan kelimeler duyarak müteessir olmuşuzdur. Bu tür olaylar her ne kadar görmek ve duymak istemediğimiz şeyler olsa da maalesef hayatın bir parçası olmuş ve bunlara şahit olmak zorunda kalıyoruz.
Tabii gözleri karartan ve kalbi katılaştıran öfke aradan çekilince, tartışmanın taraflarını alıyor bir düşünce; “Acaba bu sözler hakaret sayılır mı?”, “Bu sözlerden ceza alır mıyım” diye. Bu yazımızda her ne kadar tasvip etmesek de her kötü söz hakaret suçunu oluşturur mu? Kısaca bunu açıklamaya çalışacağız.
Hakaret suçu 5237 Sayılı TCK'nın 125. maddesinde; bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, yasa koyucu hakaret sayılacak sözleri tek tek saymamış, bir çerçeve çizmekle yetinmiştir. Bu nedenle her olayda sarf edilen sözlerin hakaret mi kaba söz mü olduğu ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Tartışma sırasında söylenen her kötü söz toplum tarafından hakaret suçu olarak değerlendirilse de, Yargıtay uygulamasına göre kaba ve nezaketsiz sözler hakaret suçunu oluşturmamaktadır. Örneğin; lan, ulan, saygısız, kimsiniz lan siz gibi, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyuta ulaşmayan kaba sözler hakaret suçu olarak kabul edilmemektedir.
Örneğin Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017 tarihli bir kararında, "Sanığın Mağdura yönelik olarak söylediği, ‘Kalsın muayene olmuyorum bu ne biçim doktor bunu kim koymuş buraya bunda doktor kılığı yok’ şeklindeki ifadelerinin mağdurun, onur şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış, ağır eleştiri niteliğinde olduğuna ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir."
Yine Yargıtay’ın bir diğer kararında “sanığın katılana yönelik kullanmış olduğu “terbiyesiz, saygısız” şeklinde, kaba ifade ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunu oluşturmayacağı gözetilmelidir” denmekle kaba söz ve hakaretin sınırlarını çizmektedir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - 2016/6745 karar)
Ancak hemen belirtelim ki, bazen kelimenin kendisi önemli olduğu kadar paylaşım alanı, şekli ve cümle bütünlüğü içerisindeki anlamı da önem arz emektedir. Örneğin, bir kişinin dikkatsizliği karşısında “Allah’ın körü” demek kaba söz olarak kabul edilebilecekken, gözleri görmeyen bir insana engeli nedeni ile “Allah’ın körü” demek hakaret suçunu oluşturacaktır.
Hakaret sayılmasa dahi kaba ve nezaketsiz sözlerden, toplumsal barış ve kardeşlik duygularının zedelenmemesi ve gelecek nesillere daha temiz bir dil aktarılması anlamında uzak durmak gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki, “Yanlış üslup, doğru sözün celladıdır.”