Çoğunlukla “sosyal medya” denilen alanda ara sıra gazetelerde karşımıza çıkan haberlerde yeni örgüt isimleri duyuyoruz.

Kim bunlar?

Ne zaman çıktılar?

Hep vardılar da bizim mi haberimiz yoktu?

Mesele şu; kaos ortamları bakteri kürü gibidir ve bakteri ürer.

Suriye’de süregelen iç savaş, Irak’ta yaklaşan seçimler, Mısır’da askeri darbeyle ülkeyi işgal eden Sisi ordusunun etkileri üzerine bölgede devreye giren yeni planın ilk adımı, P5+1 ülkelerinin İran’la anlaşması olarak kendini göstermişti zaten. İran’a “sen yürü” diyen batı bundan sonra, Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’da İran’ın yürüttüğü savaşları destekleyeceğini ilan etmişti. Yeni dünyada daha kolay yönetilebilir bir İslam dünyası planı için, bölge birbirini takip eden adımlarla İran’a teslim edilmeye başlandı.

Kulağa mantıklı gelen bu planın birkaç engeli var.

İran bir çok ülkede Hizbullah militanları marifetiyle kan dökmek ve iktidarda olan siyasi erkle pazarlıklar yapma konusunda becerikli kabul. Peki kamuoyu?

Mezhep dayanışması avantajının bile düzeltemediği İran’ın kötü şöhreti, Batı ülkeleri ve siyasi kulislerin dışında İran için büyük bir dert.

Bir diğer engel ise Türkiye!

Batı İran’a yol verdi ama coğrafyanın Müslüman halkları Türkiye’yi talep ediyor. Diktatörlerle karşı karşıya ama halklarla arasında “sıfır sorun” olan Türkiye artık problem olmaya başladı. Tam bu noktada Türkiye’nin ilham veren, rol olan ve cesaret everen gerçeğinin gölgelenmesi gerekiyor. Barış Süreci, Çözüm Süreci vesaire adına her ne diyorsanız deyin kardeşliğin ve istikrarın feda edilmesinin tek sebebi bu işte.

“Türkiye kaosa boğulmalı”

Dün Sultanbeyli polis merkezine yapılan intihar saldırısı ve ardından yayılan sahte kan anonsları, sokağa çıkma çağrıları, olayla ilgisi olmayan fotoğrafların bombardıman gibi yağması hepsi bu kaos planının birer parçaları. Patlama olduğu anda başlayan ve ilk “üç” dakikada her yere yayılan grafikli “sokağa çıkın” çağrıları vardı. Daha patlamanın kulaklardaki çınlaması dinmemişken onlarca ölü yüzlerce yaralıdan söz ediliyor, büyük çatışmaların haberleri yayılıyordu.

Peki niye tutmadı?

Dün dönen tezgahın tutmamasının sebebi gezinin yaptığı aşı. Gezide yalana karşı bağışıklık sistemimiz güçlendi.

Bir diğer etken gerçeğin gücü meselesi. İstediğiniz kadar iyi kurgulayın hiçbir yalan gerçek gibi etkili olamıyor. Son tahlilde yalan ortaya çıkıyor ve yalanın kaynağı bütün gücünü yitiriyor.

PKK’nın eylem ortakları

Bu süreçte onlarca örgüt adı duymaya başlayacağız. Bunların hepsi ya PKK’nın alt markası ya da şirket evliliği ile ortaya çıkmış eylem ortakları olacak. Kaos kürü bakteriler üretecek yani. Bu noktada dikkat etmemiz gereken o örgütlerin reklamının yapılmaması. Hepsi terörist.

PKK, ucuza mal satmak zorunda kalınca markasına zarar vermemek için kendi alt markasını üreten şirketler gibi daha küçük mahalle örgütleri üzerinden eylemler yapacak. Çünkü PKK militarist tabanının hazlarını tatmin ederken öte yandan HDP’nin önünü kesmeye başladı. Doğan medyasının bile rahatsız olduğu barbarlığın enerjisini dağıtmak için ortaya çıkan yeni örgütler vahşetin dozunu düşürmeden sadece algısını hafifletmek için yapılan ucuz bir algı yönetimi.

Aklı kim verdiyse artık!