Kim tarafından yazıldığı bile belli olmayan acemice bir bildiri, ortalığı karıştırmaya yetiyor maalesef güzelim ülkemde. Bir süredir, söylentilerden ötesine geçmeyen ‘’Erdoğan-Davutoğlu kapışması’’ bir bildiri ile ortaya atılınca sanki resmileştirilmiş havası katılıyor. Halbuki her iki taraftan da bu bildiriyi doğrulayacak ne bir tepki, ne de bir tasdik göremedik şu zamana kadar.

Sosyal medya çalkalanıyor ve herkes bir bildiriden bahsediyordu. Merak edip okumaya başladım ve her geçen paragraf bana, lise yıllarımda okuduğum polisiye ve gizemli romanları anımsattı. En baştan bir senaryo çizilmiş ve olaylar bu senaryoya göre dizayn ediliyordu.

Davutoğlu: ‘’Hoca’’, Erdoğan ise‘’REİS’’ karakterine büründürülerek sempatik bir hava katmaya çalışılmış. Roman yazarlarının, kitapları çok satsın diye yaptıkları popülist uğraşlardan farksız bir çabalama…

Hoca ‘’iyi gözüken; ama aslında kötü olan’’ bir karakteri canlandırıyor. REİS ise ‘’kurtarıcı ve Hoca ile savaşan bir kahraman’’ rolünde. Ama bizim REİS, senaryoda amma beceriksiz, herşeyden çok sonra haberdar olan ve mülâyim bir tip olarak gösterilmiş.

İşte çelişki burada başlıyor. Bildiri okunduğunda REİS taraftarı bir yazı gibi gözükse de, Erdoğan’ı; aşağılayıcı ve onu basiretsiz, ferasetsiz, hiçbir şeyden haberi olmayan ve beceriksiz bir Cumhurbaşkanı gibi gösteriyor. Asıl acemilik ve kritik nokta tam da burası.

Eğer bildiri hem Erdoğan’ı hem de Davutoğlu’nu kötüleyen ve yeren bir yazı olsaydı; hiç kimse bu yazıyı kâle almaz ve muhalif güruhlar tarafından, ortalığı karıştırmak ve fitne çıkarmak için yazılan bir yazı olduğu düşüncesiyle birçok yazı gibi köşeye atılır ve hiç konuşulmazdı bile.

Esas maksat; bildiriyi okuyan ve ciddiye alan bir kişinin çıkaracağı sonuçlara bakılarak açıkça görülebilir:

Hoca çok kötü bir insan. Erdoğan’ın koltuğunda gözü var.REİS iyi bir insan. Ama beceriksiz ve basiretsiz bir yönetici.Mahçupyan, Hakan Albayrak, Yıldıray Oğur, İbrahim Karagül, Mustafa Karaalioğlu, Abdulkadir Selvi ve Akif Beki çok kötü insanlar. Hepsi REİS’e ihanet içindeler ve REİS’i indirmeyi dert edinmişler. Bunlar Hoca’nın adamları olmuş.Diriliş Postası, Yeni Şafak ve Karar gazeteleri Hoca’nın kurduğu medyanın bel kemikleri. Hepsi hain medya organları.REİS ne yapıp edip Hoca’yı kovma peşinde. Hoca da REİS’i itibarsızlaştırma uğraşında.

Ve daha 20 küsur madde…

Özetle; Hoca ile REİS birbirine düşman. Hükümet ikiye ayrılmış durumda. Dış politikamız çok kötü(konu dışında verilen mesaj). Çözüm süreci taktiği tutmadı. Hoca; MHP’yi alkışlayan, HDP ile gizli işbirliği içine giren ve tüm kötülükleri yapan bir hain. REİS ise zavallı ve gariban ama iyi bir insan.

Bildirinin sonuna gelirken şöyle bir paragraf bekledim: ‘’Hoca hükümeti’’ ihanet içindedir ve dağıtılmalıdır. REİS artık yaşlanmış ve elinde gücü olmayan ‘’iyi bir insan’’dır. Ama iyi olmak devleti yönetmek için yeterli değil. Bu yüzden REİS artık bırakmalıdır.

Tabi senaryoya karışmış gibi oldum ama senarist, sonuç bölümünü okuyucuların zihinlerine bırakmış. Bilinçaltıyla oynanan uzun bir çabalama ve hararetli olaylar zincirinden sonra düşünülebilecek tek bir sonuç bırakarak aradan çekilmiş. Bu da senarist hakkında ‘’acaba?’’ sorusunun aklımıza takılmaması için.

Tabi bu millet senaristin düşündüğü kadar aptal olmadığı için, bunun sadece ‘’komik bir senaryo’’ olduğunu anlar. Hoca ve REİS bildiri hakkında sorulan sorulara ‘’ciddiye bile almıyoruz’’ cevaplarıyla son noktayı koyarlar.

Bu da benim senaryom…