Diyalektik basitleştirilerek, kamuoyu oluşturulmaya ve taraftar kazanılmaya çalışılıyor. Ama o kadar basitleştiriliyor ki kavramın niteliği ortadan kayboluyor.
Âcizliğimizden mi kaynaklanıyor; yoksa öne sürecek başka argümanlarımız mı yok bilmiyorum ama millet olarak(hem evetçi vatandaşlar ve hem hayırcı vatandaşlar millet tanımının içinde) çok komik ve bazen de çirkin propaganda malzemeleri üretiyoruz.
Bazen oluyor ki tüm ikna stratejileri ve siyasi demagoji yöntemleri ”Evet” ve ”Hayır” kelimeleri üzerinden ilerliyor.
Örnek verirsek; şu anda hayırcıların ciddi ciddi en çok yoğunlaştıkları ana argüman ”Hayırlı olsun” söylemi. Evetçilerin ise; ”PKK, HDP, terör örgütleri, iç ve dış düşmanlar hayır diyorsa biz onlarla aynı safta yer almayız ve Evet deriz” söylemi ana argüman olarak kullanılıyor. Kabul etmeliyiz ki evetçilerin ana argümanı, üzerinde daha çok çalışılmış ve daha profesyonel bir argüman. Ama yine de basit kalan bir söylem.
”Hayırcılar”ın ana argümanı çok saçma ve beyninin %1’ini kullanan bir vatandaş için ikna edici hiçbir tarafı olmayan bir söylem. ”Evetçiler”in ana argümanı ise düşündürmeye sevk eden ve milli şuuru okşayan ikna edici bir argüman.
Ama menfi grupların yaptığı hiçbir şeyi yapmamak her zaman doğru bir şey değil. Velhasıl, eğer PKK,HDP veya mevzu bahis diğer gruplar bu değişikliğe Evet deseydi; mevcut durumda Evet diyenler Hayır mı diyecekti? Emin olun sadece argüman değişikliğine gidilecekti. Çünkü bâriz çelişkili bir argüman çokta işe yaramaz.
Bir de işin psikolojik mücadelesi var. Her iki tarafta birbirini hain ilan etmek peşinde. Anladığım kadarıyla, hangi taraf karşısındakinin daha hain olduğunu ikna edebilirse kendisinin kazanacağını düşünüyor. Yani; hain ilan etme yarışında daha yetenekli olan kazanacak düşüncesi her iki tarafın da ortak kabulü.
Hain ilan edilenlere bakacak olursak; anket şirketlerine göre hemen hemen yarı yarıya gibi duruyor. Yani bu seçimin sonucu ne olursa olsun; ülkenin yarısı hain olmuş olacak.
Emin olun yarısı hainlerden oluşan bir memlekette yaşamak isteyen birini tanımıyorum…