Bizleri tercih edenlerin özelliklerine yaklaştıran bir şey görüyoruz. Tabiatın kimyasında meyil vardır. Yaklaşanlara yaklaşmak bazen kaçınılmazdır.

Yaklaşım ve meyil bazen trajedi doğurur. Trajedi kaçınılmazdır. Ondan kaçmak mümkün değildir. Hayatın acı tarafından bakmak da ebediyetin yoluna ışık tutar.

Acı çekerken zaman uzundur. Ve hatta zamansızlık kavramını belki de o anlarda hissederiz. Bu da varlığın sonsuzluğuna işaret eder. Zamansızlığa işaret eder. İnsanın işlevine ve hatta özüne işaret eder.

Hayır demenin, her zaman evet dememenin birçok yola yolcu ettiğini görür insan. Kabulleniş insanı sürükler. Bağlı kalmanın anlam karşılığı; köle olmaktır. Ve insan hakikatin eşiğinde acıyla dolu bir hayatın kısa süren bir serüveninde her şeyi görme şansını elde eder. Olgunluğa erişmeden önce bu yolda toy olan herkes bu engebeler atlasında bir gözlemcidir. Eğer başını kaldırıp olayları takip edebiliyorsa tabii…

Akil insan keşfeder. Gelişen olayların farkını görmeye çabalar. Ve bunun en önemli yollarından bir tanesi sorgulayıcı olmaktan geçer.

Sorgulamak hakikatin perdesini aralar. Net bir şekilde görmememize yardımcı olacaktır; sormak, neden demek.

Hayatın anlamı neden sorularında gizlidir. Sormadan cevabını asla alamayacağın gizemli bir yoldur hayat. Sessizdir… Sormadan hayatın dilini öğrenemezsin. Dahası sorduğunu düşünmeden anlamazsın anlamı.

Acı çeken bir insanın işkencesi düşünmektir. Ama pek tabi örnekleri vardır ki işkence çekmeden üst düzey refaha ulaşmanın yolu görünmez.

Saadet cefadan geçer. Engebeler atlatır, çirkin sesler duyar, görmeye tahammül edemediği hayat sahnelerinde başrol oynar. Hayatın cilvesi der huzura erenler. Zira huzura eren; çektiği cefayı unutur ve rahatlar. Sende bu umutla çektiğin derdi büyütüp gözünde, korkma! Diril ve sorgula.

Bir kere evet demek için bin kere düşün. Acı hayatın yolunda kısa yolculuk etmenin çaresini bul. Hayır diyeceğin anda, tüm cesaretinle korkma! Vakur bir cevapla hayır de!

Kalbinin rahatsız olduğu zamanlarda içinden gelen sese kulak ver. Yürek insanı hakikate ulaştırmakta ilk adımını atar. Aklını kullan, ilk adım atılan yerde koşmaya başla. Bu seni tehlikelerden hızla uzaklaştırmaya yetecektir.

Benliğini bulanlar kendini keşfedenler hayır diyenlerdir.