Uzun ve meşakkatli bir yolculuktur arayış… Merak hız verir adımlarına. Arayışta acele eden, telaşa kapılır. Moral başarının tetikleyicisidir. Huzur başlangıçtır. Endişe bildiğine engeldir. Sakin ve dingin bir ruh sabırla, sabır tevekkülle birleştiği zaman başarı sizledir. Arayışın muradı da huzurdur zaten. Başarı huzurla, huzur başarıyla tamamlanır.
Hikâyeye gelince…
Yolun henüz başında, yaşını almış nasibini arayanların biri de oydu. Geçen zaman yolculuk sonrası anılardan uzakta, özlemle kelepçelenmiş bir yaşayışın ilk günleriydi. Geçen aylar; yıllar olsa da arayışı bitmeyecek bir düşünceye sahipti. Ve bu, onu her zaman tedirgin etmeye yetecek gibi görünüyordu. Düşünmeden edemiyordu; “Keşke bende biraz yetinmeyi bilsem veya bazı şeylere akıl erdiremesem ve anlayışım yeğni olsa. Kazandıklarım kâfi diyebilsem. Ufkum arz-talepte mütevazı, hedeflerim yetinebilecek sınırda… Bu savaşın hırsına yenik düşmesem. Kendimle, beni ben yapanlarla barışık, sakin bir ruhum olsa.” Sırf baki mutluluğu yakalamak için… Her daim mutlu olamasa da iyisiyle kötüsüyle mutmain olabileceği bir huzura ihtiyaç duyuyordu. Yenilgilerden uzakta, bir huzur kasabasında yerleşik hayata geçmek istiyordu. Can olsun bedenine, huzur dolsun ruhuna diye…
Renksiz ve duygusuz geçen günlerin acısına ant olsun. Savaş yenilgiye razı olmakla bitiyorsa bitsin bu savaş! Ben yenilgiye razıyım. Savaşta galip olanlar başka mücadelede yenilgiye gebe… Kazanmak kaybetmeyi tetikliyor.
Arayışın tek muradı huzur… Huzursa cedel götürmüyor. Yaşamak için savaşmak; mânâyı muradından saptırıyor. Yükselmek için yarışmak, yarışmak için güç gerekiyor. Bunların hepsi de insanları tedirgin ediyor. Ve kimse mutlu değil. Tuhaf olan da şu ki; kazanan da huzursuz… Oysa arayışın sonucu bu olmamalı. İnsan huzurlu olmalı. Ayet diyor ki; “Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.” Tekvir 25-27
Mutlak başarı mümkün değil. Başarısızlığa en çok da başardığında yakınsın. Yokuşun inişi, mutluluğun dramı var.
Teslimiyet huzurdur… Kabulleniş huzurdur… Arayış huzursa; bulunduğun konumu kabul et, durumuna şükret. Asi olma, yetinmeyi bil. Rabb diyor ki “Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur. İhtirasını törpüle.” İnşirah 1-3
Her güzelliğin bir çirkin yüzüne şahit olduk. Anladıkça anlamsız bulduk. Sırra erdiğimizi zannettikçe gizemi kaybettik. Nice hülyalardan uyandık. Düşlerimizi kaybettik. Doyumsuzluğun zirvesinde huzurun zerresine eremedik. Yetinmeyi bilsek nelere kadirdik. Bizim olan hiçbir şeye kanaat etmedik. Bizdekilerle hoşnut olmayınca elimizdekileri de kaybettik. Oysa diyor ki; “Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme.” Beled 5-6
Nice insanlar var, arayışı; bizim bulduklarımız, bizim yaşadıklarımız… Onların rüyaları bizim kâbusumuz… “Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine, senden zor durumda olanları görüp rahatla.” der Sâni.
Arayış huzurdur. Huzur kanaatin gölgesinde açan bir çiçektir.