İnsanın sarılarak tutunduğu çok önemli manevi değerleri vardır. Ki bunlara sarılmak manen, kalple yani gönülle olur. Bu; seni, Allah’ın bahşettiği dünya hayatına bağlar, ahiret makamını zenginleştirip güzelleştirir.
Sevgiyi barındırmayan bir ruh tek kanatlı kuşa benzer. Kuşsun ama uçamazsın tek kanatla. Diğer kanadın dua. Önce seveceksin, iyiye meyil edeceksin ve sonra isteyeceksin.
Duasız bir hayat “Ben tek başıma yetinebilirim, benim gücüm her şeye yeter” demek gibi bir şey. Sığınak aramıyor, bir yardım eli istemiyorsun. Peki, nereye kadar? Allah (c.c.) insana kudretinden cüzi miktar vermiş. Dünya zorluklarına göğüs gerebilecek ne kadar gücün, kudretin var? Ve zararlardan korunmaya yetecek savunmanın direnci nereye kadar sürer?
Tek başına sürdürebileceğin bir hayat Allah’ın (c.c.) verdiği bu dünyada çok güçtür. O’nun verdiği hayatla, O’nun verdiği kudretle devam etmen için, yine O’nunla beraber göğüs gerebilirsin ve zorluklardan O’nun kudretiyle sıyrılabilirsin.
Dünya hayatı biz aciz insanların tek başına kaldıramayacağı bir zorlukta olduğunu, her başımız sıkışmasında, birisine veya bir güce sığınma hissiyatı doğduğunda anlayabiliyoruz.
Biz yalnız değiliz. Allah (c.c.) yarattığı kulunu tek başına koymak istemez. Aziz Allah, aciz kulunun kendi kudretine tutunmasını murat eder; iradesini sığınmaktan yana kullanan her kul için.
Duasız bir hayat ve sevgisiz bir hayat; ruhsuz, anlamsız, gizemsiz, dipsiz ve karanlık olur. Sevginin, teslimiyetin, sığınmanın, ilginin en kalbî ve ruhi yanıdır dua.
“Gönül gitmeyince ayak da gitmiyor” derler ya; sahi bir şeyi gönülden istemeyince neye ulaşabiliyor, neyi başarabiliyoruz? Hele gönül bir gitmek istesin, sevdiğini bir arasın, istediğinin peşine bir düşsün; sevgiyle, ilgiyle ve azimle nelere ulaşılmaz ki…
Mesafelerin kalktığını hissettiğin andır çok istemek, çok sevmek. Teslim olmak, ilgi duymak…
Anlamlı sevginin tek olanağı, ona duyulan sevgiyle oluşmuştur. En samimi sevgiler, seni yaratan ve seni koruyana duyduğun sevgilerdir…
İlgini, sevgini eksik etmeyeceğin tek ezelî ve ebedî Zat Allah’tır. O’na duyduğun ilgiyle acizlikten azizliğe ulaşırsın.
Bu dünya hanında, gök kubbe altında yok O’ndan başka hiç bir kimsemiz. Yok kimseciğimiz, hâlimizi, vaziyetimizi bir bilenimiz… Halk eden Hâlık, yarattığı mahlûkları bilmez mi? Dünyadaki yalnızlıklarını görüp cevap vermez mi? İşte Rahmân ve Rahîm bu bilişin, anahtar kelimeleridir. Onun içindir ki besmeleyi bir dua, bir dilek gibi söyleyince her müşkül hallolur. Zorluklar kolaylaşır, perdeler ve engeller kalkar aradan. Rahmân ve Rahîm olan Allah, ruhumuzu şefkatinin kucağına alır.