İsrail ordusu Refah’a kara operasyonu düzenlemeye hazırlanırken Hamas’ın pazartesi akşamı Mısır ve Katar’ın önerdiği ateşkes planını kabul ettiğini açıklaması Netanyahu hükûmetinin hesaplarını altüst etti.

Anlaşılan o ki İsrailli liderler Hamas’tan böyle bir adım beklemiyorlardı.

Heniyye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak bilgilendirdiği ve Ankara’nın memnuniyetle karşıladığı karar Netanyahu’yu köşeye sıkıştırdı.

İsrail Başbakanı, ateşkese şiddetle karşı çıkan bakanlar ile ateşkes anlaşmasının kabul edilerek Gazze Şeridi’nde esir tutulan yakınlarının kurtarılması için sokaklara dökülen İsrailliler arasında kalmıştı.

Ateşkes anlaşmasını kabul etmek Netanyahu için intihar anlamına geliyordu ancak reddetmenin de İsrail’e bir bedeli olacaktı.

Çünkü Amerikan üniversitelerindeki gösterilerle bunalan ve Hamas’a ateşkesin kalıcı olacağına dair güvence verdiği söylenen Biden yönetimi savaşın sona ermesini istiyor.

Avrupa ülkeleri de İsrail’in Refah’a kara operasyonu düzenlemesine karşı.

Bu nedenle Tel Aviv’den “Hamas’ın ateşkesi kabulünü inceleyeceğiz ama aynı zamanda askerî baskıyı sürdüreceğiz” gibi tuhaf bir açıklama geldi.

İsrail, Hamas’ın kabul ettiği anlaşmanın kendileri tarafından daha önce onaylanandan farklı olduğunu ve kabul edilemez şartlar içerdiğini ileri sürüyor.

Gözler doğal olarak Washington’a çevrildi fakat Beyaz Saray da sorulara net bir cevap vermekten kaçındı.

Bu arada İsrail Savaş Kabinesi, Refah’a yönelik saldırıların devam etmesi kararı aldı.

Hemen ardından da İsrail savaş uçakları Refah’ın doğusunu vurmaya ve işgal ordusu karadan batıya doğru ilerlemeye başladı.

Köşeye sıkışan Netanyahu çareyi ileri doğru kaçmakta bulmuştu.

Dün sabah erken saatlerde Refah Kapısı’nın Filistin tarafı İsrail askerlerince işgal edildi ve kapıya İsrail bayrağı asıldı.

İşgal güçlerinin Refah Kapısı’nda görevli onlarca Filistinliyi yargısız infaz ettiği ya da gözaltına aldığı bildiriliyor.

Refah Kapısı ve Salahaddin/Philadelphia Koridoru’nun bir parçasının İsrail tarafından işgali Camp David Anlaşması’na göre Mısır’ın egemenliğinin ihlali anlamına geliyor.

Mısırlı yetkililer birçok kez Gazze Şeridi-Mısır sınır şeridinin İsrail tarafından işgalinin kabul edilemez olduğunu söylemiş, Mısır Basın Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, İsrail’in sınır bölgesindeki koridoru işgal etmesinin Mısır-İsrail ilişkilerini ciddi şekilde tehdit edeceğini açıklamıştı.

Ancak Refah Kapısı’na kadar olan bölgenin işgaline şu ana kadar Kahire’den ciddi bir tepki gelmedi.

Gazze Şeridi sakinlerinden herhangi bir kimsenin gerek denizde ve gerekse karada yanlışlıkla Mısır sınırına yaklaşmasını dahi “egemenlik ihlali” sayan Mısır ordusunun sessizliği, Kahire ve Tel Aviv arasında önceden yapılmış bir anlaşma olduğu kanaati uyandırıyor.

İsrail’in Salahaddin/Philadelphia Koridoru ve Refah Kapısı’ndaki işgalinin kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu ise zaman gösterecek.

Refah Kapısı’nın işgaliyle birlikte Gazze Şeridi’ne insani yardım girişi ile Gazze Şeridi’nden hasta ve yaralı çıkışı tamamen İsrail’in kontrolüne geçmiş oldu.

Değişen koşulların Netanyahu’yu savaşı sonuna kadar sürdürmeye ve ateşkes için İsrail tarafının şartlarında ısrarcı olmaya sevk edeceği kesin.