15 Temmuz darbe girişiminin üzerinde on ay geçti. Operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Tutuklamalar sürüyor. Tahliye olanlar var. Mahkemelerin verdiği kararlar var. Hala mahkeme olmayı bekleyenler var. Her an yeni bir operasyon ihtimali var.

Özellikle siyasette yeterince FETÖ operasyonları yapılmadığı iddiaları var.

Büyükşehir Belediyelerinde operasyon olacağı iddia ediliyor.

Bilmem kaç tane rektör alınacak deniliyor. Yani anlayacağınız daha bir süre FETÖ ihaneti hayatımızı allak bullak etmeye devam edecek.

Milletimiz de gerçek suçluların en ağır bir şekilde cezalandırılmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kim ülkesine ihanet ediyorsa merhamet edilmesini asla kabul etmiyor.

Buraya kadar tamam da toplumda bizzat Cumhurbaşkanımızın da seslendirdiği gibi ‘at izi, iti izine karıştı’ algısını nasıl değiştireceğiz?

Eğer Cumhurbaşkanımız bile bu durumdan devletin başı olarak mustaripse at iziyle it izini biz nasıl birbirinden ayıracağız?

Hâkimlerden, Savcılardan bu kadar FETÖ’den dolayı atılan olmasına rağmen hukuk neden hala istenilen gibi çalışmıyor? On ay önce darbenin en önemli ismi Adil Öksüz’ü salıveren hâkim daha iki gün önce FETÖ’cü olduğu tespit edilip işten atılmasının izahını bize kim yapabilir?

Bununla birlikte her gün bir yerlerde kamu vicdanını sarsan tahliyeler olduğu görülüyor. Bunun yanında milletin vicdanında tam karşılığını bulamamış işten atılmalar, açığa alınmalar ve haksız yere tutuklamalar olduğunu iddia edenler var.

İçerde masum olduğu iddia edilen çok sayıda kişinin varlığı algısı özellikle de kriptolar tarafından toplumda yaygınlaştırılıyor.

Özellikle tanıdıkları içeride olanlar, bizim yakınlarımızın suçu olmamasına rağmen içerdeler ama FETÖ’cü oldukları halde sırf siyasi oldukları için korunanlar var diye eskisinden daha yüksek sesle tepkilerini dillendiriyorlar.

Çünkü Ak Parti bu milletin partisi. Çünkü Ak Parti mazlumların, mağdurların partisi. Sadece bu milletin değil dünya mazlumlarının, mağdurlarını partisi olarak hep bugünlere geldi.

Bu kadar haklı mücadelede hala hukuk adına, adalet adına yapılanlarda bir eksiklik varsa ve millet adalete, hukuka olan inancını kaybetmişse durum vahim demektir.

Milletimizin bunca desteğine rağmen sapla samanı, suçluyla suçsuzu, haklıyla haksızı, mazlumla zalimi ayıramıyorsak çok büyük bir sorun var demektir. Buna FETÖ’cüler mi dersiniz ya da başka bir ihanet şebekesi mi dersiniz bilmem ama devletin ve milletin bu kadar güçlü iradesine rağmen hala adaletin tecellisi konusunda millet olarak şüpheye düşü(rülü)yor ve adaleti sorgular hale getiriliyorsak durumumuz vahim demektir.

Masum ve mağdurlara iade-i itibar, gerçek suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını beklemeye devam ediliyor.

Gazetemizin dünkü manşetinde de belirtildiği gibi; ‘Kurda merhamet, kuzuya zulümdür’