Türkiye’nin Afrin’de yazdığı destana karşı emperyalizmin dışardan okuduğu Beethoven’in 9. Senfonisi’ni dinleyen olmayınca, içimizdeki koro devreye girdi. Türkiye’nin hayrına olan her işten sonra ortaya çıkıp “Bremen Mızıkacıları” gibi horoz, eşek, köpek taklidi yapan bir palyaço güruhu güruh var…

Türkiye’nin hayrına olan her işe omuz veren “gerçek bir sanatçı” grup da var. İbrahim Tatlıses, Yavuz Bingöl, Necati Şaşmaz (Polat Alemdar), Hülya Koçyiğit, Ajda Pekkan, Sibel Can, Seda Sayan, Emel Müftüoğlu, Hande Yener, Esat Kabaklı, Mustafa Sandal ve diğer onlarca vatansever sanatçı Hatay’da askerlere moral ziyaretinde bulundular…

Vay siz misiniz askere moral veren…

***

Bu sanatçılara saldıran “Vatan hainleri korosu” kendilerine yönelik en ufka bir eleştiriye tahammül etmiyorlar. Kendilerine yönelik en basit eleştiriyi, “bize mahalle baskısı yapıyorlar” diyerek eleştirenler; kendileri gibi düşünmeyen sanatçılara kılıç/kalkan saldırmakta bir beis görmüyorlar…

***

Bu, “Vatan hainleri korosunun” başındaki zatın sanatla hiçbir ilgisi yok. Tek sanat numarası, Hollywood filmlerine taş çıkaran bir filmde yardımcı erkek oyuncu rolünden Oscar almış olması. Yapımcı ve yönetmenin FETÖ olduğu, “Sekreter üzerinden Baykal’ın koltuğunu çalma” filminin başrol oyunculuğunu yaptı. “Toplanmışlar bir grup güruh, davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler. Ben merak ediyorum bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam…” hezeyanını meclis çatısı altında dillendiren Kılıçdaoğlu, sanat ve sanatçı düşmanı olduğunu bir kez daha göstermiştir…

Demokrat olmadığını, kendisi gibi düşünmeyenlere tahammül etmediğini, onların hak ve hukukuna saygılı olmadığını kendi sözleriyle duyduk. Ben yıllardır söylüyorum. Bu ülkenin bir numaralı hak, hukuk, özgürlük düşmanı Kılıçdaroğlu’dur. İktidara gelmesi imkânsız ama velev ki gelirse; kendisi gibi düşünmeyen ve inanmayanlara hayat hakkı tanımayacağını anlata anlata dilimde tüy bitti. Kalemimin mürekkebi kurudu…

Anlamayanlara bir kez daha söylüyorum. Kemal, sanatçı düşmanı bir DİKTATÖRDÜR! Türkiye’nin Afrin zaferini hazmedememiştir. Türk askerinin Afrin’de kazandığı zafer Kılıçdaroğlu’na dert olmuştur.

***

Vatansever sanatçı Yavuz Bingöl diyor ki; “Biz bu ülkenin sanatçılarıyız.” Kendisine saldıran “Vatan haini korosunun” soytarılarına demek istiyor ki; “siz hangi ülkenin sanatçısısınız? Almanya’nın mı, ABD’nin mi; İsrail’in mi?” “Kemal bey, asker ziyaret etsin. Beni davet etsin. Kemal beyle de giderim” diyen Yavuz Bingöl’e, verilen cevap bu güruhun içine düştüğü çukurun derinliği hakkında bize bir fikir veriyor. “Toplanmışlar bir grup güruh. Davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler…” Kemal’in Yavuz’a verdiği cevap bu. Yavuz’a “Hadi asker ziyaretine gidelim” diyeceğine “Bir grup zavallı, güruh…” diyor.

Vah zavallı Kemal vah…

***

Cihangir’de, Nişantaşı’nda, Bebek’te, Etiler’de saklandığınız mağaralardan çıkın. Erkekçe, mertçe, delikanlıca kimden yana olduğunuzu söyleyin. Ben sizin kimden yana olduğunuzu biliyorum. 80 milyon da öğrensin. Tarafınızı açıkça ortaya koyarsanız, sizi ilk alkışlayan ben olacağım. Askerimize karşı, teröristten taraf olduğunuz için değil; bunu gösterme cesareti gösterdiğiniz için…

***

Vatansever sanatçıların, askerlerimizi ziyaret etmesi içine dert olan Kılıçdaroğlu ve saz arkadaşları, Allah korusun, ABD veya İsrail, Türkiye’yi işgal etse; düşmanı sınırda karşılar, emperyalizm askerlerinin postalını yalarlar. Bu güruh emperyalizmin içimize bıraktığı Truva atının içine saklanmış satılık bir azığın azınlıktır!

***

Henry Kissenger der ki: “Amerika iki sebeple güçlüdür. Ülkesindeki vatan hainlerini bulur öldürür. Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini bulur kullanır.” ABD’nin bizdeki vatan hainlerini nasıl kullandığını görüyorsunuz değil mi? İbrahim Tatlıses’ten de bir ricam var. “Saza niye gelmedin, söze niye gelmedin” türküsünü Kemal için, “Hatay’a niye gelmedin, Afrin’e niye gelmedin/Sen hele onu söyle” şeklinde yeniden seslendirsin…