Londra, Brexit dolayısıyla sıkıntılı günler yaşıyor. İngilizler Avrupa Birliği’nden ayrılmak üzere bir karar aldılar ve bir daha geri dönemiyorlar. Fakat bu işin içinden nasıl çıkacaklarını da bilemiyorlar. Belirsizlik iki tarafı da oldukça germiş görünüyor. AB yetkilileri ve İngilizler birbirlerini sabır imtihanına tabi tutuyorlar. Bakalım kim hangi aşamada pes edecek. Büyük bir kafa karışıklığı yaşanıyor.
Kitap Fuarı nedeniyle Londra’dayız. Pazartesi günü sabah saat 08:40 bindiğimiz THY uçağı Londra Heathrow Havaalanı’ndaki yoğunluk nedeniyle bir saat gecikmeli olarak hareket etti. Beraber yolculuk yaptığımız bir gazeteci arkadaş bir gün önce Etiyopya Havayolları’na ait düşen uçağın aynısıyla yolculuk yaptığımızı söyledi. Nitekim salı günü İngiltere’nin farklı şehirlerine uçan 3 Boeing 737 havada geri çağrılarak uçuşları durduruldu. Bu uçaklardan Türk Hava Yolları filosunda 12 adet varmış. İstanbul’dan kalkan uçak Londra’ya inmek için tam pistte varmak üzere iken yeniden havalandı. Pilot yoğunluk nedeniyle inişe izin verilmediğini 10 dakikalık bir turdan sonra inişe geçeceğimizi ifade etti.
Uçaktan indikten sonra bu defa pasaport kuyruğunda arkadaşlarımız 2 saatten fazla beklemek zorunda kaldılar. Arkadaşları beklerken çok sayıda olumsuz vaka haberi dinledik. Bütün bu olumsuzluklara rağmen neden insanlar hâlâ bu ülkeye akın akın gelmeye devam ediyorlar?
İngiltere vizesi almak için istenen çok sayıda lüzumsuz ve gereksiz evrak, havaalanında ekstra güvenlik tedbirleri gerçekten kabak tadı veriyor. “İngilizler’in bir bildikleri vardır” gibi işin arkasında bir hikmet aramayacaksak bu gidişatın sakat olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Londra, kışın son soğuk günlerinde sıcak olaylar yaşıyor. Eskisi kadar olmasa da Londra, hâlâ dünyanın ekonomik, sosyal ve siyasal karar alma merkezlerinden birisi. Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı nedeniyle Türkiye öncelikle ilişki kurulacak ülkeler kategorisine alınmış. Bu karar kısa sürede etkisini göstererek iki ülkenin ekonomik hacmine olumlu yansımış durumda. 2018 yılında İngiltere’ye 11,11 milyar dolar ihracata karşılık 7,45 milyar dolar ithalat yapmışız. Bu tablo 2017 ye göre, 2 milyar dolar daha fazla bir göstergeyi ifade ediyor. Londra görülmeye değer tarihi bir şehir. Geniş caddeleri, bakımlı tarihi binaları ve müzeleriyle dikkat çekiyor. Ancak tarihi binaların arasında gökdelenler yükselmeye başlamış. Anlayacağınız Londra’nın görünümü bozuluyor. Bir de geceleri birçok binanın ışıkları açık duruyor. Bu da kente bir canlılık katıyor. Londra Kitap Fuarı Londra Kitap Fuarı 48 yıldır kapılarını yayıncılara açıyor. 67 ülkeden 1000 katılımcı, 125 ülkeden 25 000 ziyaretçinin katıldığı fuar, Frankfurt Fuarı’ndan sonra dünyada iki numara. Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası’nın organizasyonu ile 30 civarında firmayla fuarda yer alıyor. Kendileriyle görüştüğümüz katılımcılar, fuara gelmekten çok memnun olduklarını belirttiler.
Özellikle matbaacıların yaptığı işlerin yüzde 80’ine kadarını ihracat yapmaları büyük başarı. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen ülkelerin büyük yayıncılarını görünce alacağımız daha çok mesafe olduğunu görüyorum. Kitapların merkezde olduğu dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyorum. Bilmem yanılıyor muyum? Kültür ekonomisinde alacağımız mesafeler diğer sektörler için de kaldıraç etkisi yapacaktır. Dünyanın kitaba ihtiyacı var…