Birkaç gün önce bir destek paketi üzerinde çalışıldığı ve önümüzdeki günlerde yeni bir kredi destek paketinin açıklanacağı kamuoyuyla paylaşıldı.

Reel sektörün üzerindeki finansman yükü her geçen gün biraz daha artıyor bu yükün ortadan kaldırılabilmesi için de tekrar kredi verilmesi devamlı surette gündeme getiriliyor.

Bu daha önce de köşemde defalarca belirtmeye çalıştığım üzere doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü borcu borçla kapatmak mümkün değildir.

Diğer taraftan işletmelere sadece bankalar üzerinden kredi kullandırmak ta yanlıştır.

Bunun aşılabilmesi için banka harici finansman kaynaklarının bulunması ve bu kaynakların işletmelerin öz sermayelerini güçlendirecek şekilde kullanılması önemlidir.

Özellikle işletmeler bu konuda banka dışından yani iş ortaklarından sağlanan ticari kredileri çok rahat kullanabilirler.

İşletmenin hammadde, malzeme veya ürün aldığı iş ortağından ortalama 120 günlük vadelerle çalıştığını düşündüğümüzde bu vadeleri karşı tarafla oturup konuşarak herhangi bir vade farkı olmadan 180 güne çıkararak 60 günlük bir finansmanı sermayesine ekleyebilir. Bu ek sermaye ile işlerini daha rahat sürdürebilir.

Bir başka yöntem olarak iş ortağından aldığı avansları, depozitoları veya teminatları karşı tarafın rızasını alarak finansman ihtiyacında kullanarak faizsiz bir finansmanı elde edebilir.

Her işletmenin ödemekle yükümlü olduğu çeşitli vergilerin yanında birtakım ücretler, harçlar ve ikramiyeler bulunmaktadır.

Vergilerin veya sosyal güvenlik primlerinin hesaplanması ile yatırılması arasında bir süre olduğu için bu sürede finansman kaynağı olarak işletmelere bir katkı sunabilir.

Ücretlerle ilgili olarak ise üretim yapan bir işletmeyi baz alarak örneklendirmemiz gerekirse her ayın 10 unda kendisine bir önceki ay içerisinde iş yapan birtakım işletmelere yapacağı ödemeleri ayın 25 inde yaparsa yine 15 günlük ek bir finansman sağlamış olur.

Tüm bu finansman modellerinde işletmeler kesinlikle ve kesinlikle iş ortaklarıyla bir mutabakat halinde bunları yapmalıdırlar aksi takdirde kendilerine sağlanan ek finansman karşı tarafa ek faiz ödemesi olarak yansırsa bu işin amaca matuf olması ortadan tamamen kalkar.

Bunların yanında yeni açıklanacak olan kredi destek paketinde şu hususlara özel önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Verilecek krediler 10 ve üstünde işçi çalıştıran değil 5 ve üstünde işçi çalıştıran işletmelere verilerek kapsam olabildiğince geniş tutulmalıdır.

Kapsam ne kadar geniş tutulursa kayıt dışı da o kadar azalacağından 1 taşla 2 kuş vurulabilecektir.

Birkaç sektör değil tüm sektörlere yönelik bir paket olmalıdır. Özellikle tarım sektörü mutlaka bu paketin içerisinde konumlandırılmalıdır.

Sanayide büyüme ön plana alınması gerektiğinden imalat sektörleri ön planda tutulmalıdır.

Vadeler işletmeler için çok ama çok makul olmalı ve ödemesiz dönemlerin sayısı fazla yani sık olmalıdır. Örneğin her 3 ayda 1 ay yani yılda 4 kez ödemesiz dönem olabilir.

İstanbul da bir deprem olasılığının artmaya başladığı şu günlerde İstanbul da bulunan işletmelerin her anlamda depreme hazırlık yapabilmesi bir diğer önemli meseledir.

Bununla ilgili olarak sadece İstanbul da ki işletmelere ve sadece deprem güçlendirmesi veya bir başka şehre taşınmaları konusunda kullanacakları çok daha uygun oranlı krediler verilmelidir.