Bu yazıda, genellemelerin kışkırtıcılığına ayar olup, yaptığımız genellemelerin yanıltma açısına razı olarak genelleme yapacağız. İnsan cinsini kadınlar ve erkekler olarak ikiye ayırıp bu iki cenahın benzer ve farklı ekonomik davranışlarına göz atacağız. Evvela genel kabulün aksine bir iddia ile yola çıkacağız. Bizce duygusal (irrasyonel) olan erkek, mantıksal (rasyonel) olan kadındır diyeceğiz. Erkekler parayı umumiyetle güç, kudret ve itibar için kazanırlarken, paraya saygı görme, adam yerine konma, gücünü kabul ettirme anlamları yüklerlerken, kadınlar için para sadece paradır. Bu yüzden erkekler paraya yükledikleri mantıksız anlamlar için yoğun stres altında gece gündüz çalışırken, harcamaya vakit bulamadıkları paralarını, çevrelerindeki kadınlar güle oynaya harcarlar. Kadın para ile alışveriş yapar, mizacına, meşrebine göre yer, içer, eğlenir. Erkek harcayamayacağı, yiyemeyeceği, kendine fayda sağlamayacağı kadar para istiflemek için çalışır durur. Velhasıl erkek iktidar için, kadın ihtiyaç için para ister.

Dünya genelinde kadınların üretime katılma oran ve biçimleri değişkenlik arz etmekle beraber genel olarak erkeklerin üretim palanında kadınlardan daha fazla rol aldıkları görülmektedir. Ancak iş tüketime geldiğinde, yukarıda söz ettiğimiz nedenlerden ötürü tüm dünyada kadınların daha egemen olduğunu görmekteyiz. Hal böyle olunca pazarlama faaliyetleri, ağırlıklı olarak kadınlara dönük işlemektedir. Erkek alışverişi de mantıksal değil, duygusal sebeplerle sürdürür. Erkeğin alışverişte duygusal amacı hedefe ulaşma ve başarıdır. Bu yüzden amaç merkezli olan erkekler, girdikleri dükkânlarda hedeflerini bulana dek başka hiçbir şey görmezken, süreç temelli kadınlar ise girdikleri dükkânda aheste aheste ilerler. Bir taraftan piyasa araştırması yapar, diğer taraftan hedefine doğru ilerlerken adeta kafasının arkasında ve şakaklarında gözleri varmışçasına etraftaki nesneleri görür, inceler. Görmekle kalmaz 2 hafta sonra arkadaşının doğum günü için ihtiyaç duyduğu hediyeyi, kocası için alacağı gömleği, çocuğun ihtiyaç duyduğu yazlık ayakkabıyı da görmeyi başarır. Bu sebeple mağaza sahipleri ve yöneticileri kadınların en çok satın aldıkları nesneleri mağazaların en ölü, en dip, en uzak yerlerine saklayıp onlarla köşe kapmaca oynamayı severler. Çünkü bilirler ki kadın mağazada ne kadar kalırsa o kadar fazla alışveriş yapar. Aynı şeyi erkekler için uygularsanız ne olur, ne olacak 5 dakika içinde aradığını bulamayan erkek sıkılır ve dükkânı terk eder.

Hülasa erkekler ve kadınlar ekonomik davranışlarında belirgin farklılıklar gösterirler. Bu davranışların temelinde erkeklerin daha duygusal, kadınların daha mantıksal özelliklerinin ağır basması yatmaktadır.  Elbette yaptığımız genelleme erkek ve kadın cinsinin tüm davranışlarını izah edemez. Fakat aşikâr olan şu ki, her iki cinsin belirgin davranışları tüm dünya ekonomisini derinden etkilemektedir.