Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Kasım’da Atina’ya yaptığı ziyaretle uzun süren gerilimli bir dönemin ardından Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldı.

Atina’da düzenlenen “5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi” çerçevesinde eğitim, ulaşım, yatırım, enerji, turizm, ticaret gibi farklı alanlarda 15 anlaşma imzalandı.

Bütün bu anlaşmalardan daha önemlisi “Dostane ilişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesinin” imzalanmış olması. Böylece 90 yıl gibi uzun bir aradan sonra iki devlet böyle bir bildirgeye imza atmış oldular.

Türk-Yunan ilişkilerindeki bu yumuşamanın sadece bileteral düzeyde kalmayıp medya, STKlar ve akademi arasındaki ilişkiler ve iş birliklerine de yansıması sürdürülebilirlik açısından önemli.

Bu tarihî zirvenin hemen ardından biz de söz konusu iklime katkıda bulunmak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığının desteği ile Türkiye Araştırmaları Vakfı olarak Atina merkezli Institute of Global Affairs iş birliği ile Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu’nun ikincisini Atina’da düzenledik.

Türkiye ve Yunanistan’ın önde gelen medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenlerinin katıldığı foruma aynı zamanda Türk-Yunan ilişkileri konusunda uzmanlaşmış akademisyenler de katıldı. Forum çerçevesinde 34 davetli, Türk-Yunan ilişkilerini kapalı çalıştaylar ve kamuoyuna açık panellerde masaya yatırdı.

İstanbul’da düzenlediğimiz ilk forumda olduğu gibi Atina’daki forumda da ortaya çıkan ortak kanaat; iki ülkenin sivil toplumu, medyası ve akademisi arasındaki diyalog kanallarının ve iş birliklerinin artırılması gerektiği yönünde oldu.

Özellikle iki ülke arasındaki güvenlik ve dış politika gibi yüksek politika (high politics) alanındaki önemli anlaşmazlık noktalarının, iki ülke arasındaki alçak politika (low politics) alanlarındaki iş birliklerine engel olmaması gerektiği konusunda da ortak bir kanaat oluşmuş durumda.

Örneğin dezenformasyonla mücadele, deprem ve sel gibi doğal afetlerle mücadele, iklim değişikliği ortak burs ve araştırma programları, öğrenci-akademisyen değişimi gibi geliştirilecek birçok iş birliği alanı mevcut.

Bütün bu alçak politika alanlarındaki iş birliği tecrübesi ve kültürünün zamanla yüksek politika alanlarına yayılması pekâlâ mümkün.

Onun da ötesinde bu alanlardaki iş birliğinin, iki ülkenin birbirini daha iyi anlamasına ve ileride çıkması muhtemel krizlerin sıcak bir çatışmaya dönüşmesini engelleyecek bir güvenlik ağına (safety net) dönüşmesi en önemli kazanımlardan birisi olacaktır.

Bu noktada yeri gelmişken belirtelim; her iki ülkedeki bazı radikal çevrelerin iddia ettiği gibi ne Türkiye ne de Yunanistan, kendileri açısından herhangi bir taviz vermiş değiller. Her iki taraf da pozisyonlarını olduğu gibi koruyorlar. Bununla birlikte retorikte bir yumuşama var ve bu durum, diğer alanlardaki iş birliklerinin önünü açmayı amaçlıyor.

Forumda verilen bir örneği burada zikretmek istiyorum. ABD ile Rusya arasında bugün Ukrayna başta olmak üzere birçok alanda anlaşmazlıklar mevcut; gergin bir ilişki içerisindeler fakat buna rağmen iki ülke arasında 14 binden fazla ortak proje yürütülüyor. Dolayısıyla Türkiye ve Yunanistan’ın arasındaki anlaşmazlıklar, ortak projeler yapılmasının önünde bir engel olmamalı.

Bu vesileyle gerçekleştirdiğimiz forumun şimdiden somut iş birliklerine vesile olduğunu sizlerle paylaşmak isterim.

Hem İstanbul hem de Atina’daki foruma katılan Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir Bey, Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini gazetesinin genel yayın yönetmeni Alexis Papahelas ile yaptığı ikili görüşmeler sonucunda; ortak editoryal toplantılar yapacaklarını ve karşılıklı editoryal yazılar yayınlayacaklarını açıkladı. Bunun da ötesinde Miliyet ve Kathimerini ‘ortak barış ödülleri’ verilmesi konusunda görüşmeye başladılar bile.

Yine bu çerçevede Anadolu Ajansı ve Atina Haber Ajansı’nın aralarındaki iş birliği anlaşmalarını genişletip güncellediklerini de memnuniyetle ifade etmek isterim.

En son olarak Türkiye Araştırmaları Vakfı adına Institute of Global Affairs direktörü meslektaşım Constantinos Filis ile yaptığım görüşmelerde; her yıl düzenleyeceğimiz Türk-Yunan Medya Akademi Forumu’na ek olarak Türkiye ve Yunanistan kamuoylarını, her iki ülkenin gündemleri hakkında bilgilendirmek amacıyla ilave etkinlikler yapma konusunda anlaşmaya vardık.

Görüldüğü üzere, iki ülke arasında geliştirilebilecek çok fazla iş birliği alanı mevcut. Önemli olan, sürekli ve sürdürülebilir somut projeler ortaya koyarak bunları hayata geçirmek.

Zira bu kadar ortak noktası olan bu iki ülkenin, her noktada anlaşamasalar bile birbirlerine yabancı kalmaları ya da birbirlerini anlamamaları gibi bir lüksleri yok.