Popülist rejimler kavramı, Jan Werner Mueller tarafından ortaya atılan bir kavram. Bu kavramın içeriğine göre popülist rejim popülist bir liderin varlığına dayanıyor. Kavramın içeriğine biraz daha inecek olursak şu bilgilerle karşılaşıyoruz; ‘Popülist lider halkı sadece kendisinin temsil ettiğine inanır. Muhalifleri kendi eşiti olarak görmez, eşit olarak görmediği gibi onları haksız taleplerde bulunan hainler olarak görür. Popülist liderler, elitizme, çoğulculuğa ve liberalizme karşıdır. Bu liderlere göre Anayasacılığın gerektirdiği bütün kurumlar ayak bağıdır. ‘

Jan Werner Mueller popülist rejime örnek olarak Venezuella’da Chavez’i, Macaristan’da Orban’ı ve Türkiye’de de R. Tayyip Erdoğan’ı örnek olarak gösteriyor.

Hukuk fakültelerimizde popülizm kavramını rejimler açısından bu şekilde ele alıp öğretmenin genç hukukçuların gözünde ülkenin seçilmiş liderini gözden düşürme gibi bir amaç taşıdığını söylemenin yanında bir Alman bilim adamının tespitlerini objektif olarak ders kitaplarında işlenmesi gözü ile de bakılabilir. Bu kavramın bu içerikle ele alınış şekli hemen hemen bütün hukuk fakültelerinde ders içeriği olarak öğretiliyor diyebiliriz.

Popülist rejim kavramını ele alan bir Alman akademisyenin tespitleri bu şekilde olabilir, örnek olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı da verebilir. Bu arada Jan Werner Mueller’in dünya genelinde popülizm kavramı üzerinden bir hayli akademik çalışmalarının olduğunu ve Avrupa’da birçok devlet adamına eleştirel tarzda yaklaştığını söylemek doğru olacaktır. Almanya’dan Fransa’ya kadar birçok devlet büyüğünü popülizm kavramı üzerinden eleştiren ve yol gösteren röportajlarına internet ortamında da rastlamak mümkün.

Değinmek istediğimiz önemli bir nokta Alman bir bilim adamının, bilimsel veya yanlı tartışılır, bir kavram üzerinden yaptığı açıklamaların sorgulanmadan veya eleştirel açıdan bakmadan ders kitaplarında ve derslerde bu şekilde öğrencilere verilmesidir.

Örneğin; R. Tayyip Erdoğan, muhalifleri kendi eşiti olarak görmemekte midir? Muhalifler ağız dolusu küfür ve hakareti bir ülkenin seçilmiş liderine söylerken muhalifliğin ne demek olduğunu bilmekte midirler? Tayyip Erdoğan kendisine muhalif olan her insanı hain olarak mı görmektedir? Eğer öyleyse yıllardır üst üste bütün seçimlerde oylarını artırarak iktidar da kalmayı nasıl başarmıştır? Her ülkede tek başına iktidara gelen partinin liderleri popülist rejimin temsilcisi olarak mı görülecektir?

Hukuk fakültelerinde yabancı bilim adamlarının tespitlerine elbet yer verilecek, genç hukukçuların değişik fikirlerden istifade etmesi elbette sağlanacaktır. Yalnız yukarıda olduğu gibi yalın bir şekilde seçilmiş bir liderin ülkede kendisine destek verenler dışında herkesi hain olarak görmesi iddiasını akademik bir maske ile başkasından alıntı yaparak genç hukukçulara bu şekilde sunmanın bilimsellikten başka farklı bir amacı olsa gerek. Genç hukukçular üzerinden amaçlananın neler olduğunu fark etmek ise zor olmasa gerek.