İslami Direniş Hareketi “Hamas” beş ay sonra nihayet suskunluğunu bozarak Suudi Arabistan’da gözaltına alınan Filistinlilerle ilgili bir bildiri yayınladı.
Hareketin liderlerinden Muhammed Salih el-Hudari’nin Nisan ayında Cidde kentinde gözaltına alındığını açıklayan Hamas, beş ay boyunca diplomatik girişimlerin başarılı olmasını ve el-Hudari’nin serbest bırakılmasını beklediklerini fakat hiçbir sonuç alamadıklarını ifade etti.
Bildiride ayrıca 81 yaşındaki Kulak Burun Boğaz doktoru el-Hudari’nin 30 yıldır Cidde’de yaşadığı ve yaklaşık 20 yıldır Hamas’ın Suudi Arabistan’la ilişkilerinden sorumlu olduğu, Filistinli doktorla birlikte büyük oğlu Hâni’nin de gözaltına alındığı belirtildi.
Hamas, el-Hudari ve oğluyla birlikte son dönemde gözaltına alınan Filistinlilerin serbest bırakılmasını istedi.
Gazetemiz Diriliş Postası, Suudi Arabistan’da Hamas yanlısı onlarca Filistinlinin gözaltına alındığını 18 Nisan’da “Suud diktası kendini aştı: Filistin davasını savunmak suç!” başlığıyla okuyucularına duyurmuştu.
Hamas’ın yayınladığı bildiride de ifade edildiği gibi olay yeni değil.
Nisan ayında Suudi Arabistan güvenlik güçleri ülkede yaşayan onlarca Filistinliyi gözaltına aldı.
Hamas’ın aylarca sessiz kalmasının ve kamuoyuna herhangi bir açıklamada bulunmamasının sebebi, “Belki serbest bırakılırlar” beklentisiydi.
Hareket liderleri, mevcut aşamada Suudi Arabistan aleyhinde yapılacak herhangi bir açıklamanın durumu daha da kötüleştireceğinden endişeliydi.
Önceki gün yayınlanan bildiri, Hamas’ın her şeye rağmen sessiz kalıp bekleme politikasını terk ettiğinin göstergesi.
Muhammed el-Hudari, Riyad’ın çok iyi bildiği bir isim.
Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin, Kral Fahd döneminde Veliaht Prens Abdullah bin Abdülaziz’in davetiyle hacca gittiğinde el-Hudari de oradaydı.
Hareketin önde gelen liderlerinden Musa Ebu Merzuk, o günkü Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin Şeyh Ahmed Yasin’le görüşmesinde el-Hudari’nin de bulunduğunu gösteren bir fotoğrafı Twitter hesabında yayınladı.
Fakat o dönem artık çok geride kaldı.
81 yaşındaki hasta bir insanın hiçbir hukuki gerekçe yokken gözaltına alınıp beş aydır gözaltında tutulmasının büyük bir zulüm ve yargısız infaz olduğunu söylemeye gerek yok.
Suudi Arabistan’ın Hamas’a karşı tavrının değişmesi de böyle bir insan hakları ihlaline gerekçe olamaz.
Riyad, Filistinli yaşlı ve hasta doktoru gözaltına almak yerine kendisinden ailesiyle birlikte ülkeden ayrılmasını isteyebilirdi.
Hamas’ın beş ay sonra utana sıkıla yayınladığı bir bildiriyle de olsa suskunluğunu bozması doğru yönde atılmış bir adım.
Hareket liderlerinin artık şunu kabul etmeleri gerek.
Filistin davasını tasfiyeyi hedef alan Yüzyılın Anlaşması planının bölgedeki bir numaralı destekçisi Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman.
Hamas yanlısı onlarca Filistinlinin Suudi Arabistan’da gözaltına alınması da planın bir parçası.
Sadece Hamas’ın değil Filistinli direniş gruplarının hepsinin, Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya gönül veren tüm Müslümanların bu gerçeği görerek tavırlarını ve söylemlerini netleştirmeleri gerekiyor.
