Rejim güçlerinin ve müttefiklerinin kuşatması altındaki Halep yoğun bombardımana, hastanelerin vurulmasına ve onca yıkıma rağmen direnişini sürdürüyor.
Bu arada Halep’te ateşkes sağlanabilmesi ve kentin kuşatma altındaki kesimine acil insani yardımların ulaştırılabilmesi için gösterilen çabalar da devam ediyor.
Suriyeli muhalif grupların Türkiye’nin arabuluculuğunda Ankara’da Ruslarla görüştüğü haberleri medyaya yansımıştı.
El Quds El Arabi gazetesine göre Ankara’daki görüşmelere katılan gruplar şunlar:
Şam Cephesi, Nureddin Zengi Hareketi, Mücahitler Ordusu, Ahraru’ş Şam ve Feyleku’ş Şam.
Görüşmelerin şu ana kadar başarılı olamamasını İran’ın güçlü bir şekilde Suriye rejiminin yanında durmasına bağlayan gazete ayrıca, rejim güçlerinin El Bab yakınlarında Türk askerlerine hava saldırısı düzenlemesi ve üç askeri şehit etmesinin Rusya’yı zor durumda bıraktığını ve Rusya’nın da buna karşılık İran’a baskı yapmak için Nubul ve El Zehra ile Halep’in güney kırsalında İran’a bağlı Şii milislerin elindeki Cebel Azan ve El Hazır’ı bombaladığını öne sürdü.
Halep’e yardım için Rusya’nın hava saldırılarını durdurması sağlanabilir ve devrimci gruplar sahada Şii milislere yönelik kapsamlı bir taarruz başlatabilirse görüşmeler başarılı oldu demektir.
Rejimin elindeki bölgelerde kontrolün tamamen İran askerleri ve subayları ile Şii milislerde olduğu biliniyor.
Halep’in güneyi Irak’tan ve Afganistan’dan getirilen Şiilerin elinde.
Rusya’nın hava saldırılarını durdurması ile Şii milislere karşı muhaliflerin sahada elde edeceği başarının İran’ı da Halep’te siyasi çözümü kabule zorlayabileceği düşünülüyor.
Bu nedenle, İran ve Suriye rejimi Ankara’daki görüşmeleri sabote etmek ve taraflar arasında herhangi bir anlaşma sağlanmasını engellemek istiyor.
Doğu Halep’te küçük bir alana sıkışıp kalan yaklaşık 300 bin insan kuşatmaya ve yoğun hava saldırılarına rağmen kenti terk etmemekte kararlı.
“Sivillerin bölgeden çıkarılması” gibi bir seçenek kentin demografik yapısının değiştirilmesi ve rejime teslim edilmesi anlamına geleceği için gündemde değil.
Halep için tek seçenek var:
Direniş devam edecek ve Allah’ın izniyle kuşatma kırılacak.
İnsani yardımlar bir şekilde Halep’e ulaştırılacak.
Devrimci grupların Amerika’ya rağmen Rusya’yla görüşmeleri, doğrudan veya dolaylı olarak gerçekleştirilen bu görüşmeleri Ankara’da yapmaları doğru yönde atılmış önemli bir adım.
Türkiye, muhalifler için en güvenilir ülke.
Suriye’de bugüne kadar akan kandan Rusya kadar Amerika’nın da sorumlu olduğu unutulmamalı.
Amerika’yla görüşülüyorsa Rusya’yla neden görüşülmesin?
Ayrıca Rusya’ya görüşülmesi Moskova’nın tüm isteklerinin kabul edileceği anlamına gelmiyor.
Suriye’nin kuzeyinde çok aktörlü karmaşık bir denklem var.
Türkiye’nin diplomatik girişimleri Fırat Kalkanı Operasyonu’nun önünü açtı.
Ankara’nın arabuluculuğuyla yürütülen görüşmelerin başarıyla sonuçlanması da muhaliflere daha geniş bir manevra alanı sağlayabilir.
Fakat şurası kesin:
Halep’ten asla çekilmeyecekler ve kenti rejime, PKKYPG’ye ya da Şii milislere teslim etmeyecekler.
Bu konuda kuşatma altında oldukça zor günler yaşayan halk ile muhalif gruplar arasında görüş birliği var.
Hep bir ağızdan “Ne olursa olsun asla teslim bayrağı çekmeyeceğiz ve evlerimizi ülke dışından paralı asker olarak getirilen Şii milislere bırakmayacağız” diyorlar.