Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbih Mansur Hadi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Muhsin El-Ahmer’i görevden aldıktan sonra kendi yetkilerini de yeni oluşturulan Başkanlık Konseyi’ne bir daha geri almamak üzere devretti.
Böylece ülkesinden uzakta adeta rehine hayatı yaşayan ve Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Koalisyonu’nun kuklası olmakla eleştirilen Hadi’nin dönemi son ermiş oldu.
Hadi’ye yakın isimler yetki devri öncesi Yemen Cumhurbaşkanı’nın ve oğlunun Suudi Arabistan Kraliyet Divanı’na çağrılarak tehdit edildiklerini ve baskıya maruz kaldıklarını söylüyor.
Geçiş döneminde siyasi, askeri ve güvenlikle ilgili görevleri yerine getirecek Başkanlık Konseyi sekiz kişiden oluşuyor.
Reşad El-Uleymi başkanlığındaki konseyde yer alan isimlerden dördünün BAE tarafından desteklenen kişiler olduğu belirtiliyor.
Görünüşe göre Başkanlık Konseyi’nin ilanının hemen ardından Yemen’e 3 milyar dolarlık acil yardım sağlayacaklarını açıklayan Suudi Arabistan ve BAE üyelikleri paylaşmışlar.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) gözetiminde Riyad’da düzenlenen ve bir hafta süren geniş kapsamlı diyalog toplantılarının ardından oluşturulan Başkanlık Konseyi’nde kuzey ve güney bölgelerinin temsilinde bir tür denge kurulmaya çalışılmış.
BAE tarafından desteklenen Güney Geçiş Konseyi (GGK) Başkanı Ayderus Es-Zubeydi de Başkanlık Konseyi’nde yer alan isimlerden.
Yönetime katılan Ez-Zübeydi’nin ayrılıkçı çizgisini terk edip etmeyeceği sorusu gündemde.
İlk toplantısını Riyad’da gerçekleştiren Başkanlık Konseyi’nin ülkeyi Hadi gibi Suudi Arabistan-BAE kontrolünde uzaktan mı yoksa Aden’e dönerek geçici başkentten mi yöneteceği bir başka soru.
Bu soruların cevabını ilerleyen günler gösterecek.
Fakat Ez-Zübeydi’nin bir yandan Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken diğer yandan GGK Başkanlığını sürdürecek olması Güney Yemen’i yeniden müstakil ülke yapma hayalinden vazgeçmeyeceğine ve yeni görevini ayrılıkçı emellerine hizmet için kullanacağına işaret ediyor.
KİK, Husilere de Riyad’da düzenlenen diyalog toplantılarına katılma çağrısında bulunmuştu.
Yemen’in başkentini kontrolleri altında tutan İran destekli örgütün cevabı olumsuz oldu.
Suudi Arabistan-BAE Koalisyonu, Husilerin de katılımıyla Yemen’de kalıcı barışın sağlanmasını ve yıllardır süren askeri müdahaleye son vermeyi hedefliyor.
Başkanlık Konseyi’nin en önemli görevi bu konuda Husilerle yapılacak pazarlıkları yürütmek olacak.
Fakat bu görevin kolay olmayacağı kesin.
Çünkü Husiler, Yemen yönetiminin bir parçası olmak değil sahip olduğuna inandığı “ilahi hak” ile ülkenin tamamını yönetmek, Yemenli grupları muhatap olarak görmedikleri için Riyad ve Abu Dhabi’yle doğrudan pazarlık masasına oturmak istiyorlar.
İran’ın onayını almadan kendi başlarına karar vermeleri de imkânsız.
Nitekim Hadi’nin tüm yetkilerini Başkanlık Konseyi’ne devrettiğini ilan etmesinin ardından Yemen ordusunun kontrolündeki bölgelere saldırı başlattılar.
Suudi Arabistan-BAE Koalisyonu Nisan 2015’te Yemen’e askeri müdahalede bulunurken hedefi Sana’yı Husilerin işgalinden kurtarıp Hadi başkanlığındaki hükümetin başkente dönmesini sağlamaktı.
Yedi yıl sonra gelinen nokta Husilerin değil Hadi’nin tasfiyesi oldu.