Dünya konjonktürüne baktığımızda birçok ekonomik faktör maalesef olumsuz yol alıyor.
Pandemiyle başlayan süreç savaşlarla ardından doğal afetlerle ve de enflasyon sorunlarıyla yol almaya devam ediyor.
Böylesine bir süreçte yatırım ortamında da işlerin karışması son derece normal.
Bu köşeden defalarca uyarmamıza rağmen kripto piyasalarına yatırım yapıp çok ciddi oranda zarara uğrayanları biliyorum.
Diğer taraftan hisse senedi piyasalarında yanlış zamanlama yapanların da ciddi zararlara uğradığını artık bilmeyen yoktur.
Pandemi ile birlikte yaşanan salgın neticesinde insanların evlerine kapanması alışveriş alışkanlıklarımızdan tutun da üretim yöntemlerimize kadar birçok noktada derinden değişiklikler yaşanılmasına sebep olmuştur.
Değişimin bu yönde olması ekonomik daralmaların da bir anlamda başlangıcı olmuştur.
Salgının sona ermesinin ardından Rusya ile Ukrayna arasında çıkan ve tüm dünya dengelerini alt üst eden en çok da bölgemizde olması sebebiyle bizi de etkileyen hala da devam eden savaş ekonomik dengeleri maalesef kötü bir noktaya getirmiştir.
Bunların yanında insanoğlunun doğa ile çok oynamasının ve maalesef rant uğruna, kâr uğruna, kârlılık uğruna çevreyi ve çevreye faydası olan tüm etmenleri yok etmesinin sonucunda yaşanılan doğal afetlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Sadece sayısı değil hem sayısı hem de hacmi yani etkilediği alanın genişliği artmakta bunun sonucunda da ekonomik yıkım daha ağırlaşmaktadır dünya üzerinde.
Yıkılan ve yok olan her şeyin yeniden inşası için ciddi ekonomik imkânların seferber edilmesi gerekliliği ekonominin de yıkılmasına ve kaynakların daha önceden yapılmış olanlara harcanması sonucunda ciddi bir kaynak israfına da sebebiyet vermektedir.
Tüm bu olumsuzlukların sonucunda önündeki zaman dilimleri için belirsizliğin artmaya başladığı insanoğlunda gelecek kaygısı en üst seviyelere çıkmaktadır.
Gelecek kaygısının azaltılması içinde insanlar, kurumlar, kuruluşlar ve şirketler yatırımlarını sağlam bir yatırım aracına bağlama ihtiyacı hissetmektedirler.
Tam da burada insanlık tarihinin başladığı günden bu güne en güvenli finansal yatırım aracı olarak değerli madenlerin en bilineni olan altın karşımıza çıkmaktadır.
Ortaya çıkmasında ve güvenin olmadığı ortamda en fazla yönelinen altın zaten güvensizlik endeksini temsil etmesiyle ve aynı zamanda da her hangi bir ekonomik sisteme bağlı olmaması sebebiyle de her zaman en güvenilir yatırım aracı olmaya devam edecektir.
Altının bu özelliklerinin yanında bir diğer önemli özelliği ise likiditesinin son derece yüksek olmasıdır.
Dünyanın her yerinde istediğiniz her anda paraya çevrilebilme özelliği ile yatırımda güven isteyen tüm yatırımcıların tercihi olmaya da devam edecektir.
An itibarıyla onsu 1970 dolar seviyelerinde olan altının ekonomik seyir böyle devam ederse (ki ekonomik seyir dünya üzerinde böyle devam edecektir) kısa zaman içerisinde altının ons değeri 2100 doları aşacaktır.
Elindeki yatırımların değerinin korunmasını isteyen ve yatırımlarının güvenle yükselen bir seyirde devam etmesini talep eden tüm yatırımcılara bu anlamda altına yönelmelerini tavsiye ettiğimi özellikle belirtmek istiyorum.
Hem değerini koruması hem de İslami finansa uygun olması sebebiyle de gönül rahatlığıyla yatırım yapılabilecek bir araçtır.