Mavi Marmara’ya “Furkan gemisi” demiştik, “hak ile batılı ayırt eden…”
Yola çıktığında da, vurulduğunda da, sonrasında bugüne kadar gelen süreçte de, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, samimi olanı ikiyüzlüden, dürüstü yalancıdan, ahlaklıyı namussuzdan ayırt etti, evvelallah.
İşgalci Siyonistlerin psikopatlık boyutunu açığa çıkardığı gibi, kimin Siyonizm’den rahatsız olduğunu, kimin Siyonizm’le iş tuttuğunu veya tutmaya can attığını, kimin Kudüs davasına sahip çıktığını, kimin bu davada “barış” adı altında sünepeliğe devam edilmesi gerektiğini savunduğunu kaydetti.
Pennsylvania’da ruh hastası Siyonistleri otorite kabul edenleri de, California’da ruh hastası Siyonist’in birini kodese tıktırmak için dahiyane bir plan yapanları da gösterdi.
Mavi Marmara baskınını, dünyanın bir numaralı gündemi Kudüs davası ve bu davanın halliyle alem-i İslam ve dahi dünyanın selameti için müspet yönde bir kırılma noktası addenleri de, olan biten iki yüz yıldır dünyanın yerlerde sürünen itibarını kurtaracak, çürümüş sistemini baştan aşağı değiştirecek diye ödü patlayanları da yazdı.
Maddeye tapanları, “Aslolan manadır” diyenleri, kanunsevicileri, adalet arayanları, gücünü kandan alanlar ile gücünü haktan alanları da yazdı.
Bitmeyecek Mavi Marmara’nın yolculuğu, “Furkan gemisi” yelkenlerini doldura doldura yürümeye devam edecek inşaallah.
Mavi Marmara baskını ile dibe vuran Türkiye-İsrail ilişkilerinin yeniden belirli bir seviyeye getirilmesi için şu günlerde olan bitene, zahiren müspet ya da menfi, sevindirici de olsa üzücü de olsa yazılıp çizilene çok takılmamak gerek. Neticede, Mavi Marmara bugünlerde de “Furkan gemisi.” Bu gemi ne fırtınalar atlattı, daha ne fırtınalar atlatacak, bizi nereden nereye getirdi ve daha nerelere götürecek, Cenab-ı Allah’ın izni ve yardımıyla.
Biz Mavi Marmara’dayız; Ali Haydar Bengi, Cengiz Akyüz, Cengiz Songür, Cevdet Kılıçlar, Çetin Topçuoğlu, Fahri Yıldız, Furkan Doğan, İbrahim Bilgen, Necdet Yıldırım ve Uğur Süleyman Söylemez ile birlikteyiz. Bize böyle bir gemi ve kahramanlarla dolu bu kadar emin bir güverte ihsan ettiği için, hayrı da şerri de yaratan Cenab-ı Allah’a ne kadar hamd etsek az.
Sabır ve tevekkülle; la havle ve la kuvvete illa billah, el Aliyy, el Azim.
