Dostum Enver Abdülhamit, twitter’da şöyle yazdı: “Dilimizden şükrü eksik etmeyelim. 2016 şöyle kötü böyle kötü deniliyor. Hayır! 2016 darbe-işgal girişiminin akamete uğradığı yıldır arkadaşlar.”
Sahi, ne oluyor bize yahu! “2016’da başımıza şunlar geldi, ‘Daha kötü ne olabilir?’ dediğimiz her şeyden sonra daha kötüsünü gördük” filan… Yakışıyor mu bize?
“Yeni bir istiklal harbinin ortasındayız” cümlesi, edebi açıdan havalı geliyor da ondan mı sağda solda söyleyip duruyoruz! Değilse -ki, değil- bu sızlanmalar ne Allah aşkına?
Çanakkale’yi, Kut-ül Amare’yi, Kafkas İslam Ordusu’nu, İstiklal Harbi’ni öve öve bitiremeyeceğiz, kahramanları ve kahramanlıkları durmadan yad edeceğiz, ama içinde bulunduğumuz varlık-yokluk mücadelesini “Şöyle şöyle kötü olaylar yaşıyoruz” diye tanımlayacağız. Bu mudur?
Ben bu muhabbetten uzak duruyorum dostlar. Allahualem, bundan yüz yıl sonra “Tarihin kırılma noktası” diye adlandırılacak bir dönemden geçiyoruz. Bu yolun sonu ister galibiyetle sonuçlansın ister mağlubiyetle, şu anda, tam şu anda Cenab-ı Allah’ın büyük bir imtihanının ortasında olduğumuz bir gerçek. Zaferle değil seferle mükellef olan bizler, bu büyük imtihanı verip de ahirete göçebilirsek ne mutlu. Unutamayız: “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.”
Bu yüzden, Avrasya Tüneli’nin açılışı beni çok heyecanlandırıyor dostlar. Bu yüzden, Halep’e koridor açılmasına öncülük etmemiz beni çok sevindiriyor. Bu yüzden, Halep’in gül yüzlü kahramanı can Bana’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la verdiği poza dönüp dönüp bakıyorum. Dünyanın tüm şeytanlarının tüm şeytanlıklarıyla boğuşurken bunları görmek beni çok mutlu ediyor, şükrettikçe şükrediyorum. Bu yüzden, THY Avrupa Ligi Dörtlü Finali gibi devasa bir organizasyonun İstanbul’da yapılacak olmasını önemsiyorum. Bu yüzden, Elton John konser için Antalya’ya gel(ebil)irken Malatya Film Festivali’nin iptal edilmesine kızgınım. Bu yüzden, gittiği her festivali fetheden Kalandar Soğuğu filminin Oscar yolculuğunu da ilgiyle takip ediyorum.
Cenab-ı Allah şehitlerimize gani gani rahmet eylesin; onların hatırasına, baş koydukları bu yola saygısızlık sayılabilecek en ufak bir ümitsizlikten bile korusun bizleri.