Ömrünün büyük bölümünü Filistinliler ve İsrail arasındaki barış müzakerelerine harcayan Filistinli Başmüzakereci Saib Ureykat’ın “Hayat müzakeredir” şeklinde bir sloganı ve aynı başlığı taşıyan bir de kitabı var.
Söz konusu kitapta arabuluculuğun ve müzakerelerin ne demek olduğu ve nasıl yapılacağı anlatılıyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreterliği görevini de yürüten 63 yaşındaki Ureykat’a geçen yıl Ekim ayında Amerika’da akciğer nakli yapıldı.
Son günlerde ise yaptığı dikkat çekici açıklamalarla gündemde.
Örneğin, “Yüzyılın Anlaşması” olarak adlandırılan ve Filistin davasının tasfiyesini hedefleyen projenin ayrıntılarını deşifre etti.
Açıklanan bilgilerin çoğu Arap sokağında ve medyasında zaten konuşuluyor olsa da Filistinli üst düzey bir yetkili tarafından dile getirilmesi ve teyit edilmesi önemli.
Geçenlerde İsrail televizyonuna konuşan Ureykat, yine çarpıcı şeyler söyledi.
Filistin Yönetimi’nin yakında yok olacağını öne sürdü.
“Filistin halkının gerçek başkanı Mahmud Abbas değil İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman’dır” dedi.
Filistin Başbakanı Rami El-Hamdallah’ın ise Yoav Mordechai’ın yardımcısı olduğunu söyledi.
General Mordechai, İsrail’in Filistin topraklarındaki operasyonlarının koordinatörü.
Yani Batı Yaka’nın fiili yöneticisi.
Saib Ureykat’ın son günlerde adeta dilinin çözülmesinin ve Trump’ın Filistin’e yönelik planları hakkında konuşmasının Filistinli liderlerin Abbas sonrası için girdikleri koltuk rekabetiyle bir ilişkisi olup olmadığını Filistin asıllı Ürdünlü yazar Yasir Ez-Zeatira ve Filistinli kadın yazar Lema Khatır’a sordum.
Ez-Zeatira, “Hayır” dedi ve Ureykat’ın geçmişte de Filistin Yönetimi’nin içinde bulunduğu durumu anlatan beyanatları olduğunu, o açıklamaları Abbas’ı kötülemek için değil Filistin Yönetimi’nin işgalcilerin kontrolü altında olduğuna dikkat çekmek için yaptığını söyledi.
Khatır’ın cevabı ise daha açıklayıcıydı.
Batı Yaka’da yaşayan Filistinli kadın yazar, Ureykat’ın bu tür fevri açıklamalarıyla tanındığına ve özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesinden sonra söz konusu açıklamaların yoğunlaştığına dikkat çekti.
Ureykat’ın İsrail’le müzakereler yoluyla çözüme ulaşma projesinin mimarlarından olduğunu hatırlattı.
Trump’ın Kudüs kararıyla birlikte müzakere seçeneğinin, yani Ureykat’ın tüm çabalarının başarısız olduğunun ilan edildiğini ve Filistin Başmüzakerecisi’nin başarısızlığın acısını bu tür ses getirici açıklamalarla hafifletmeye çalıştığını söyledi.
Filistin halkının yıllarca “Müzakereler yoluyla çözüme ulaşacağız ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kuracağız” denilerek uyutulmasının baş sorumlularından Ureykat için mimarı olduğu sürecin çöktüğünü itiraf etmek kolay değil elbette.
Yani bir şekilde günah çıkarıyor.
İsrail televizyonuna verdiği röportajda, Amerika’da akciğer nakli ameliyatı olmadan önce Filistinli bir gencin kendisine “dil nakli ameliyatı” olmayı ve “Filistin halkını kandırmayı bırakacak yeni bir dil” edinmeyi önerdiğini anlatmış, “Bu fikrin doğruluğuna inanmaya başladım” demişti.
Filistin’de gerçekleri anlatacak yeni bir dile ihtiyaç olduğu yerinde bir tespit.
Abbas dahil Batı Yaka’daki Filistinli liderlerin Lieberman’ın izni olmadan hareket edemedikleri ve Trump’ın projesinin ayrıntıları da biliniyor.
Ureykat artık muhalif bir siyasetçi gibi yakınmak yerine FKÖ’nün ve Filistin Yönetimi’nin sözünü ettiği o kötü durumdan kurtulmak için neler yapacağını anlatsa daha iyi olur.