Sezon başından bu yana futbol kalitesiyle olmasa da oyun coşkusu ve arzusuyla ligin en dikkat çekici takımı olan Fenerbahçe’de, Alanya deplasmanında ilk 3 haftaya kıyasla önemli farklar göze çarptı. Bunun en önemli sebebi, Fenerbahçe’nin oyun aklındaki köklü değişim; bir başka deyişle Emre Belözoğlu yerine Luis Gustavo’nun takıma monte edilmesiydi.
Emre’li Fenerbahçe’nin çabuk paslarla ileriye hızlı kat eden, baskın futbolu, yerini daha yavaş ancak daha kontrollü bir oyun tarzına bırakmıştı. İlk maçlar, bir futbolcu hakkında kesin yargılarda bulunmak için yeterli olmasa da Fenerbahçe’nin bu maçtaki ‘oyun aklı’ görevini üstlenen Gustavo hakkında birkaç kelam etmek gerekirse, riske girmeyi sevmeyen, garanti pası tercih eden bir futbolcu olduğu söyleyebiliriz. Ancak heyecansız ve bol yan paslı bu futbol stiliyle Gustavo’nun Fenerbahçeli taraftarların aklında ilerisi için soru işaretleri bıraktığı da aşikâr.
İlk yarıda topa çok daha fazla sahip olan Fenerbahçe, “Nasıl olsa bir gol atar, skoru yakalarım” görüntüsündeydi. Rodrigues’in çabukluğu, Kruse’nin müthiş oyun zekâsıyla gelen Tolga Ciğerci golü, bir anlamda bu planın tuttuğunun göstergesi oldu.
Ancak bu golle Fenerbahçe’nin oyun dinamiklerini eline alacağını düşünürken önce ilk yarının sonunda kaleci Altay’ın ardından ikinci yarının başında Jailson’un acemice hatalarıyla gelen Alanya golleri maçın rengini yeniden değiştirdi. Adeta geçen sezonki Fenerbahçe’nin ruhu Alanya’da yeniden zuhur ederken, hatalar zincirine çok geçmeden Ozan da bir halka ekleyince Fenerbahçe için maç çok zor bir hale geldi.
Bundan sonrası için elbette Fenerbahçe’nin elinde maçı çevirecek kadar süre vardı. Ancak rakibin hem çok morallenmesi hem de ev sahibi avantajını iyi kullanarak oyunu tutmayı bilmesi bunu mümkün kılmadı.
Fenerbahçe için bu mağlubiyet, elbette moral bozucu olacaktır; ancak ligin henüz başında alınan bu tür mağlubiyetler teşhis ve tedavinin iyi yapılması koşuluyla hayırlı da olabilir. Lige 4’te 4 ile başlayan Erol Bulut yönetimindeki Alanyaspor ise futbolun doğrularında ısrar ettiği müddetçe üst sıralarda kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Bu arada Zanka’ya da bir parantez açmak elzem. Şu çok açık bir gerçek ki bu hantal yapısı ve zayıf kademe bilgisiyle Zanka, Fenerbahçe adına sezonun en büyük transfer fiyaskosu gibi gözüküyor. Fenerbahçe’nin dün geceki en etkisiz isimlerden diğer ikisi de Vedat Muriç ve Jailson’du.