Geçen hafta oynanan sansasyonel Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin ardından hafta içi birtakım iddialar ortaya atılmıştı. Gazeteci Ahmet Ercanlar, kaleme aldığı bir haberde MHK Başkanı Zekeriya Alp’in, Cüneyt Çakır başta olmak üzere derbinin tüm hakemlerini ve VAR hakemi Mete Kalkavan’ı makamına çağırarak, -tehditkar bir dille- maçta Beşiktaş aleyhine verilen kararları eleştirdiğini öne sürmüştü.
Bu, yenilir yutulur bir iddia değildi elbette ve beklenti, MHK’nın birinci ağızdan bu haberi yalanlaması yahut makul bir açıklama getirmesiydi. Futbolun paydaşları arasında en tarafsız durması gereken makama sahip bir şahıstan bunu beklemek başta Fenerbahçe olmak üzere tüm futbol kamuoyunun hakkıydı.
Peki öyle mi oldu? Tabii ki hayır. Ne bir ses ne sada!… İşte bu, ortaya atılan iddiadan da daha büyük bir skandaldı.
Düşünsenize, kariyer açısından Türkiye’nin gelmiş geçmiş en kariyerli hakemi, ekibiyle birlikte çocuklar gibi azarlanıyor ve bu olay ortaya çıkmasına rağmen MHK Başkanı sus pus o koltukta oturmaya devam ediyor!
Sizce bu hareketiyle Alp, ligdeki diğer hakemlere nasıl bir mesaj vermiş olabilirdi? Ya da şöyle soralım, bundan sonra Fenerbahçe maçını yönetecek hakemlerden nasıl bir yönetim beklenirdi?
İşte bu sorunun yanıtı, dünkü Çaykur Rize-Fenerbahçe maçında Halil Umut Meler ve maçın VAR hakemi Serkan Tokat tarafından çok net verildi. Maçın ilk yarısında Oğulcan Çağlayan’a ikinci sarıdan verilmesi gereken çok net bir kırmızı kart ve Vedat Muriç’e yapılan çok net bir penaltı göz göre göre yenildi. Çünkü şu mesaj çok net alınmıştı: Cüneyt Çakır da olsan Fenerbahçe lehine hata yapma lüksün yoktur… Artık düdüğünü çalarken iki kere düşün!
İşin daha üzücü yanı, Fenerbahçe maçı kazandığı için de kimse bu konunun üstünde dahi durmayacak. Peki ya Fener kazanamasaydı?
Gerçekten yazık!
Maça gelince…
Aslında dünkü maç özelinde bir ilk yarı değerlendirmesi yapmak gerekirse Fenerbahçe’nin hücum oyuncularının yakaladığı yukarı yönlü ivmeyi sürdürdüğünü, üretkenlik sorununu biraz daha aştıklarını gözlemledik. Ancak Fenerbahçe’nin kalesinde ve savunma hattında çok büyük problemler var. Zanka, Süper Lig seviyesinin birkaç gömlek altında bir stoper. Sadık’ın sakatlığı ve Adil Rami’nin de formsuzluğu hesaba katıldığında Fenerbahçe’nin devre arasında ne yapıp edip kaliteli iki orta savunmacı transfer etmesi şart. Bunun yanında tecrübeli ve tabii ki kaliteli bir birinci kaleci transferi de hiç fena olmaz.